Antalya’da gezilecek yerler nereleridir? diye sorduğumuzda bir çoğunuzun aklına lüks oteller geliyor olabilir. Evet, Antalya bölgesinde lüks oteller bazen Antalya’nın gezilecek yerlerini gölgede bırakabiliyor. Bir çok kişi Antalya’yı hiç gezmeden sadece etrafta ki otellerde konaklayıp geri dönüyorlar. Tabi ki yıl boyu yorulmuş çalışanlar tatilde de oradan oraya sürüklenmek istemiyor olabilir. Belki siz de bunlardan birisiniz ama Antalya’yı görmek için kendinize bir fırsat tanıyın. Yıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Antalya, bu tarihini kendine özgü bir güzellikle harmanlıyor. Tarihi kalıntıları, antik kentleri ve müzeleriyle bir açık hava müzesi gibi. Antalya’nın bu tarihi zenginlikleri, kendisini ziyaret eden herkesi zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Antalya sadece tarihi değil, doğasıyla da göz kamaştırıyor. Altın sarısı plajları, nefes kesici şelaleleri, çam ormanlarıyla kaplı Toros Dağları’nın eteklerine yayılmış olan bu kent, doğa severler için bir cennet. Antalya’nın olağanüstü doğası, sizleri her mevsim büyülü bir manzarayla karşılar. Hatta bazen o doğanın içerisinde rafting, yürüyüş ve tırmanışlar yaparken bulabilirsiniz kendinizi.
Gastronomi tutkunları için Antalya’nın lezzetli yemekleri de bir başka keşif noktasıdır. Özellikle Akdeniz mutfağının en lezzetli örneklerini burada bulabilir, taze deniz ürünleri, yerel sebzeler ve meyvelerle hazırlanan enfes yemeklerin tadına bakabilirsiniz. Ya da en basitinden bütün gün denizde yüzüp aç karnına buz gibi karpuzun tadını çıkartabilirsiniz. Bu bile yediğiniz en güzel karpuz olabilir.
Antalya, Türkiye’nin en güzel plajlarına, en ilginç tarihi alanlara ve en lezzetli yemeklere ev sahipliği yapmasının yanı sıra, çeşitli etkinlik ve festivallere de ev sahipliği yapmaktadır. Bu da onu her türden gezgin için ideal bir rota haline getiriyor.
Kısacası, Antalya; tarih, doğa ve gastronomi meraklıları için kaçırılmaması gereken bir durak. Bu eşsiz kentin güzelliklerini keşfetmek ve en iyi şekilde deneyimlemek için sizleri Antalya’ya davet ediyorum.
Unutmayın, seyahat, hayatın en güzel deneyimlerinden biridir. Ve Antalya, bu deneyimleri yaşamanız için sizi bekliyor!
Antalya’ya Nasıl Gidilir?
Antalya’ya ulaşım gerçekten de çok zor değil. Buraya dilediğiniz koldan ulaşımı sağlayabilirsiniz. Biz genellikle ailemle kendi arabamızla veya gidilecek yere göre trenle yolculuk yapmayı severiz. Siz ise aşağıdaki seçeneklerden dilediğinizi kullanabilirsiniz.
Havayolu ile Ulaşım: Antalya’ya en hızlı ve konforlu ulaşım yolunun başında kuşkusuz havayolu gelir. Antalya Havalimanı, Türkiye’nin en işlek havalimanlarından biridir ve dünyanın dört bir yanından direkt uçuşlar alır. İstanbul, Ankara, İzmir gibi Türkiye’nin büyük şehirlerinden ve yurtdışındaki birçok şehirden düzenli olarak Antalya’ya uçuşlar bulabilirsiniz.
Karayolu ile Ulaşım: Türkiye’nin her yerinden Antalya’ya karayolu ile ulaşmak mümkün. Özel aracınızla veya otobüsle bu güzel kenti ziyaret edebilirsiniz. Türkiye’nin çeşitli otobüs firmaları, büyük şehirlerden Antalya’ya düzenli seferler düzenlemektedir. Antalya’nın merkezine ulaştığınızda, şehrin iyi organize edilmiş toplu taşıma sistemi sayesinde kolayca dolaşabilirsiniz.
Denizyolu ile Ulaşım: Yaz aylarında, bazı feribot şirketleri Yunan adaları ve diğer Akdeniz rotalarından Antalya’ya feribot seferleri düzenlemektedir. Ayrıca, yat veya diğer özel deniz araçları ile Antalya’ya gelmek de bir seçenektir.
Demiryolu ile Ulaşım: Antalya’ya direkt tren seferi olmamasına rağmen, İzmir veya Ankara üzerinden Konya’ya trenle ulaştıktan sonra, buradan Antalya’ya otobüs ile geçiş yapabilirsiniz.
Sonuç olarak, Antalya’ya ulaşmak için birçok seçenek bulunmaktadır. Hangi yolu seçerseniz seçin, bu muhteşem kente ulaştığınızda, Antalya’nın güzellikleri ve misafirperverliği sizi bekliyor olacak.
Antalya Gezilecek Yerler
Antalya, tarihi kalıntılardan doğal güzelliklere, eğlence parklarından etkileyici müzelere kadar birçok keşif noktasına sahip. Bunları sizin için yazıyorum.
Kaleiçi
Antalya’nın tarihi kalbinde yer alan Kaleiçi, dar sokakları, renkli evleri ve çeşitli dükkanları ile ziyaretçilerini büyüler. Burada Hadrianus Kapısı, Yivli Minare ve Antalya Arkeoloji Müzesi gibi önemli tarihi noktaları da keşfedebilirsiniz.
Gece ve gündüz ayrı güzellikler sunan Kaleiçi, gün boyu hareketli atmosferi ve renkli pazarları ile dikkat çeker. Burada dolaşırken, tarihi dokusuna hayran olmamak elde değil. Antik çağlardan günümüze uzanan bu eserler, ziyaretçilere tarihin derinliklerinde küçük bir yolculuk sunar.
Restoranlarında lezzetli yemeklerin tadını çıkarırken, tarihi çarşılarından alışveriş yapmak da ayrı bir keyif. Akşamları denizin kıyısında yürümek, Kaleiçi’nin büyüleyici manzarasını izlemek ise adeta ruhu dinlendiriyor. Akşamları bir çok canlı performansın yapıldığı müzik şöleninden muhakkak ki sizi mutlu edecek bir seçenek bulacaksınız.
Kaleiçi, benim için Antalya’nın ruhunu en iyi yansıtan ve unutulmaz anılar biriktirdiğim bir nokta. Tarih, kültür, deniz ve lezzetin kucaklaştığı bu eşsiz bölge, her ziyaretimde beni büyülemeyi başarıyor.
Düden Şelalesi
Antalya’nın doğal güzellikleri arasında en etkileyici olanlardan biri hiç şüphesiz Düden Şelalesi. Benim için Düden, şehrin sıcak yaz günlerinde serinlemek ve doğanın büyüsüne kapılmak için kaçış noktasıdır. Eşsiz manzarası ve coşkulu sularıyla bu şelale, sadece Antalya’nın değil, Türkiye’nin de en güzel şelalelerinden biri olarak kabul edilir.
Sanki cennetten bir köşe gibi; yeşillikler içinde, kuş cıvıltıları arasında yürüdüğümde kendimi adeta bir masalın içinde hissediyorum. Şelalenin etkileyici yüksekliği ve sularının coşkusu insanı büyüler. Düden Şelalesi, özellikle bahar aylarında, suyun gücü ve doğanın uyanışıyla birleşerek, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatır.
Şelalenin eteklerinde keyifli bir piknik yapmak, suyun serin sularında yüzmek veya sadece doğanın sesini dinlemek… Düden Şelalesi, Antalya’nın doğal güzelliklerini keşfetmek ve ruhunu dinlendirmek isteyenler için ideal bir mekan. Bu güzellikleri keşfettiğimde içimdeki huzur ve mutluluk duygusu tarif edilemez. Düden Şelalesi, doğanın büyüsünü ve coşkusunu yaşamak için bana ilham veren bir cennet köşesidir.
Antalya Müzesi
Antalya Müzesi, Antalya’nın tarihini ve kültürel zenginliklerini keşfetmek için ideal bir nokta. Benim için bu müze, Antalya’nın derin köklerini, antik dönemlerden günümüze kadar uzanan hikayesini anlatan bir hazinedir. Burada tarihin dokusuna dokunabilir, eski medeniyetlerin izlerini sürebilir ve büyüleyici eserlerle geçmişe yolculuk yapabilirsiniz.
Müzenin içindeki eserler, Antalya’nın çeşitli bölgelerinden ve antik kentlerden toplanmış, arkeolojik ve tarihi açıdan büyük öneme sahip parçalardır. Roma dönemine ait heykeller, mozaikler ve eski eserlerin yanı sıra, Likya, Pamphylia ve Pisidia gibi antik bölgelerin kültürel miraslarını da görmek mümkündür.
Antalya Müzesi, benim için geçmişi anlamak, köklerime dokunmak ve bu toprakların zengin kültürel mirasını keşfetmek için vazgeçilmez bir durak. Bu müze, tarih ve sanat meraklıları için gerçekten görülmeye değer bir yerdir.
Olympos ve Çıralı
Bu iki bölge, doğaseverler ve tarih meraklıları için vazgeçilmez duraklardır. Olympos Antik Kenti’ni gezip, Çıralı’daki eşsiz Yanartaş’ı (Chimera) ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca bu bölgeler, denize girmek ve kamp yapmak için de uygundur. O yüksek dağların eteklerinde denize girmekten öylesine keyif alıyorum ki Olympos’a gittiğinizde muhakkak 2-3 saat bile olsa antik kentin sonunda ki halk plajlarında vakit geçirin. Gerçekten farklı bir hissi olduğunu oraya gidince anlayacaksınız. Sanki zaman oraya uğramıyor ve siz istediğiniz kadar orada saklanabilirsiniz.
Aspendos
Antalya’ya yaklaşık 50 km mesafede olan Aspendos, en iyi korunmuş antik tiyatrolardan birine ev sahipliği yapar. Ayrıca, Aspendos’un bazilika ve su kemerleri de görülmeye değerdir.
Aspendos, Antalya’nın eşsiz tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Bu antik kent, benim için tarihin büyüsünü yaşayabileceğim özel bir mekan. Aspendos’un en büyük hazinesi, efsanevi tiyatrosudur. Antik çağın mühendislik harikası olarak gördüğüm bu tiyatro, büyüleyici akustiği ve zarif mimarisi ile ziyaretçilerini etkiler.
Aspendos’un sadece tiyatrosu değil, aynı zamanda su kemerleri ve antik kent kalıntıları da tarihin izlerini günümüze taşır. Roma dönemine ait bu yapılar, o dönemin estetik ve mühendislik yeteneklerini yansıtır. Kentin atmosferi, antik çağa kısa bir yolculuk yapmamı sağlar ve geçmişteki yaşamı hayal etmeme yardımcı olur.
Aspendos, benim için tarih ve kültürle dolu bir zaman makinesidir. Bu antik kentte dolaşırken, tarihle iç içe geçmiş bir deneyim yaşar, geçmişin büyüsüne kapılırım. Her ziyaretimde bu tarihi mirası daha da derinlemesine keşfetmek için sabırsızlanıyorum.
Kaş ve Kekova
Antalya’nın batısında yer alan bu iki bölge, hem deniz hem de tarih tutkunları için mükemmeldir. Kaş’ta dalış yapabilir, Kekova’da batık şehri keşfedebilirsiniz. Kaş ve Kekova için ayrı ayrı yazılar hazırlamak gerekir her birinin verdiği duygu çok farklıdır. Kekova tekne turuyla keşfedilecek bir yerdir. Ola ki yolunuz oralara düşerse Kekova’da bir tekne turu yapmayı unutmayın. Böylelikle denizin altında ki tarihi güzellikleri tekneden görebilirsiniz. Küçük balıkçı sandalıyla bile harika bir zaman geçirebilirisiniz, ayrıca suyun aşırı temiz olduğunu söylememe gerek yok.
Antalya Göğnük Kanyanu
Bu kanyon belki de en sevdiklerimden biridir. Birçok kere gittim. Ailemle ve arkadaşlarımla burada olmak bana hep huzur vermiştir. Göğnük Kanyo’nu Kemer ilçesine bağlı el değmemiş güzelliğiyle turizme belki de yakın zamanda kazandırılan kanyondur. Burada isterseniz su sporları yapın isterseniz kafanızı dinleyin veya doğa yürüyüşleri yapın, hepsi birbirinden güzeldir. Burada eğer benim gibi yazı yazmayı seviyorsanız bu muhteşem doğaya karşı dilediğinizi yazın. Bu arada Likya Yolu’nun da buradan geçtiğini biliyor muydunuz? Ayrıca burada bulunan gölet ve etrafındaki yiyecek içeçek alanları da oldukça cazip konumdadır. Zipline’dan havuza, rafting’ten yürüyüşlere kadar burada yapacak çok şey bulabilirsiniz.
Antalya Lara ve Konyaaltı Plajları
Antalya’nın en popüler plajları olan Lara ve Konyaaltı, geniş kumsalları ve mavi bayraklı temiz suları ile ünlüdür. Yazın çok kalabalık olabilir ama okullar açıldıktan sonra giderseniz işte o zaman gerçek anlamda bu bölgenin tadını çıkartabilirsiniz.
Antalya’nın Ünlü Plajları
Antalya, sahip olduğu altın sarısı kumsalları, kristal berraklığındaki denizi ve etkileyici doğasıyla, plaj tutkunları için adeta bir cennettir. İşte Antalya’nın en iyi plajlarından bazıları:
Konyaaltı Plajı:
Antalya kent merkezine oldukça yakın olan bu plaj, geniş ve uzun bir kumsala sahiptir. Mavi bayraklı bu plaj, temizliği ve denizin berraklığı ile bilinir. Ayrıca çevresinde birçok kafe ve restoran bulunur.
Lara Plajı:
Antalya’nın diğer ünlü plajı olan Lara, ince kumu ve sığ denizi ile özellikle aileler için idealdir. Lara Plajı’nın çevresinde birçok lüks otel ve tatil köyü bulunmaktadır.
Kaputaş Plajı:
Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunan bu plaj, turkuaz rengi denizi ve altın sarısı kumuyla dikkat çeker. Kaputaş Plajı, doğal güzelliği ve muhteşem manzarası ile ünlüdür.
Çıralı Plajı:
Çıralı, hem doğal güzelliği hem de caretta caretta deniz kaplumbağalarına ev sahipliği yapmasıyla bilinir. Ayrıca Çıralı’nın hemen yanı başında bulunan Yanartaş (Chimera) da geceleyin görülmeye değer.
Antalya Adrasan:
Kumluca ilçesine bağlı olan bu plaj benim de Antalya’da en sevdiklerim arasında yer alıyor. Hatta Adrasan’a gelmişken yol güzergahı olarak buradan Kaş ve Kekova’ya da geçebilirsiniz. Böylece bu muhteşem üçlüyü görmüş olacaksınız.
Patara Plajı:
Türkiye’nin en uzun kumsalına sahip olan Patara Plajı, denizi ve kumuyla olduğu kadar tarihi kalıntılarıyla da ünlüdür. Aynı zamanda bu plaj, deniz kaplumbağalarının üreme alanlarından biridir.
Kleopatra Plajı:
Alanya’da bulunan bu plaj, ismini Mısır Kraliçesi Kleopatra’dan alır. Efsaneye göre Kleopatra, bu plajın denizinde yüzermiş.
Kaş Çakıl Plajı:
Kaş’ın merkezine sadece birkaç adım uzaklıkta olan Çakıl Plajı, çakıl taşlarından oluşan özgün yapısı ve berrak deniziyle bilinir.
Antalya Olympos Plajı:
Hem tarihi antik kent hem de doğal güzellikleri ile dikkat çeken Olympos, kamp yapmayı sevenler için ideal bir plajdır.
