Dachau Nazi Kampı, Almanya seyahatim

Yazar: Yasemin Soysal

Dachau Nazi Kampı nedir ve yaşananlar nelerdi? Bu içeriğimizde ne yazık ki dünyanın utanç tarihine adını yazdıran bir yerden söz edeceğiz: Dachau Toplama Kampı! Gerçekten Nazi kampında insanları yakıp sabun yaptılar mı? Yahudileri öldürmek için gerçekten gaz odaları var mıydı? Tüm sorularınıza cevap bulacak fotoğraflara inanamayacaksınız.

Dachau Nazi Kampı

Almanya’da Dachau Nazi Kampı ve Yaşanan Utanç

Geçtiğimiz yüzyıl maalesef pek çok savaş ve katliama ev sahipliği yaptı. Özellikle 2. Dünya Savaşı gibi büyük savaşlar, yakın tarihimizde yer aldığı için çok sayıda dramatik hikâyeyi bünyesinde barındırıyor.

Bunlardan bir tanesi olan Dachau Kampı’nda insanlara yapılan sistematik işkenceleri okuduğunuzda tüm bu yaşananlara inanmak istemeyeceksiniz. Keşke böyle bir savaş hiç olmasaydı ve bu kadar insan türlü işkencelerle ölmeseydi, demekten başka bir şey gelmiyor elden.

Arbeit Macht Frei ne demek?

Kampın giriş kapısına geldiğinizde kapının önünde kocaman “Arbeit Macht Frei” yazıyordu. “Bu ne demek?” diye sorduğumda “Çalışmak sizi özgürleştirir.” cevabını almıştım, tüylerim dikken diken olmuştu. Sadece bunu görmek bile midemi bulandırmıştı. Bu bir savaş değildi. Bu, hile ve kandırmaca ile insanları katletmekti. İnsanlar oraya çalışırlarsa özgür kalacaklarına inanarak kendi ayakları ile giriyordu. Direnme ya da savaşma yoktu. Mecburlardı ve bu söze inanmak istiyorlardı. Bu yazıyı gördükten sonra içeride daha neler görebileceğimi hayal edemiyordum.

İlk olarak 1933 senesinde kurulmuş olan Dachau kampı, Almanya’nın en modern şehirlerinden biri olan Münih’e sadece 25 kilometre uzaklıkta. Günümüzde Münih’e turist olarak giden insanların önemli bir kısmı, bu bölgeyi ziyaret etmeden dönmüyor.

Dachau Nazi kampında 45 bin insanın hayatını kaybetti.

Bugün itibarıyla resmî kaynaklardan açıklanan rakamlara göre tam 45 bin insanın hayatını kaybettiği, tüyleri diken diken eden bu toplama kampı; sadece 4-5 metrekarelik demir kaplı alanlardan meydana geliyordu. Bir anlamda insanlar işkence amacıyla kapana sıkıştırılmış hayvanlar gibi bu küçük demir kaplı odalarda tutuluyordu.

İnsan gidip kendi gözleriyle yattıkları yerleri, odaları, ranzaları gördüğünde saatlerce o boş odaya bakmak istiyor. İnanmak istemiyorsunuz ama her şey burada en açık hâliyle gözünüzün önünde.

Sadece tek bir kişinin bile yaşayamayacağı odalara onlarca kişinin sığdırılması, kulağa korkunç geliyor fakat asıl korkunç olan, bu insanlara yapılan diğer işkenceler. Gün boyu kırbaçlanan ve 6 bin volt elektrik verilen insanlardan söz ediyoruz.

Koridorlarda yürüdükçe burada yaşayan Yahudilere aslında insan gözüyle bile bakmadıklarını anlıyorsunuz.

Dachau toplama kampında her şey sistemli şekilde planlanmış…

Bugün Dachau Toplama Kampı’nı ziyaret ettiğinizde tüm bu odalardan tam anlamıyla ölüm kokusu alırsınız. O dönem Almanya’da pek çok kamp kurulmuş ancak Dachau’nun en önemli farkı tüm bu yaşananların önceden sistematik bir şekilde planlanmış olması…

En ağır toplama kampı olan Dachau, diğer kamplar için de sonradan bir model olarak sunulacaktır. Hatta Dachau’da deneyim kazanan bazı yöneticiler, çok daha büyük kamplara gönderiliyordu ve bu anlayış diğer kamplara da yansıtılıyordu. Maalesef tarihin en zorlu toplama kampları arasında her daim ilk sıralarda gösterilen Dachau’ya yalnızca Yahudi kökenliler getirilmiyordu. Burada aynı zamanda Komünistler de çok büyük işkenceler gördü.

Dachau Nazi kampında 23 Türk de vardı.

Dachau’da yöneticiler son derece sert ve kuralcıydı. Bu katı disiplin, işkencenin boyutlarını daha da artırıyordu. Nazi Almanya’sında açılan ilk toplama kampı olduğu için referans olma özelliğine sahip olan Dachau, Bavyera eyaletine bağlıdır. İlk nakiller 22 Mart 1933 tarihinde bölgedeki bir hapishaneden yapılan nakillerle başlamıştı. Siyasi tutuklulara özel bir kamp olan Dachau’da savaş esirlerine karşı sayısız suç işlenmişti.

Dachau’da katledilen 45 bin kişi arasında 23 Türk vatandaşı da mevcuttu. Özellikle Sovyet savaş esirleri, burada çok ağır işkence yöntemleri ile beraber infaza sürüklendi. Hitler önderliğinde yönetilen kamp, başlarda sadece siyasî mahkumlar için planlansa da sonradan sürecin seyri değişti ve bölge, ağırlıklı olarak Yahudi ve Çingenelere mezar oldu.

Zaten tüm evraklar ve kayıtlar hâlâ orada tutuluyor. İnsanların isimlerini ve tarihleri görünce gerçekler yüzünüze bir kez daha tokat gibi çarpıyor.

33 Ülkeden 200 Bin Kişi

Toplamda 33 ayrı ülkeden 200 bin civarında insan bu kampta yer aldı. Polisler, öldürmek istedikleri bazı kişileri de o dönem bu kampa getiriyordu. Hatta Alman doktorlar, pek çok tıbbi deneyi buradaki insanlar üzerinde denemiştir. Toplu katliam denemeleri için kurulan gaz odaları ve maalesef insanların diri diri yakıldığı fırınlar, katliamın boyutlarını anlatmaya yetiyor. Kimi işçilere özellikle vitaminden yoksun yemekler verilmiş ve hastalıktan yavaş yavaş ölmeleri beklenmiş.

BRAUSEBAD (Köpüklü Banyo) ne demek?

Brausebad anlamına gelen Köpüklü Banyo, Yahudileri kandırıp banyo diye götürdükleri gaz odaları… Hele ki o gaz odalarının önündeki yalancı yazılar insanların ölüme bile giderken bir umutları olduğunu anlatıyor size. Çoğu kişi için temiz bir duş alacakları şanslı günlerden biri ‘BRAUSEBAD (Köpüklü Banyo)’… Ne kadar sinsice değil mi? Köpüklü Banyo diye girdikleri odalar aslında ölüme gittikleri gaz odaları. İşte bir gaz odasının fotoğrafı

Hele o insanları yakıp sonrasında sabun yaptıkları yerleri gözlerinizle görünce insanlığınızdan utanıyorsunuz.

Dachau kampında yaşananları duvardaki fotoğraflardan tahmin edebiliyorsunuz. Ölen insanları bir kenara nasıl attıklarını, yapılan işlemleri, kampın orijinaline ait fotoğrafları görebiliyorsunuz. Tüm bu fotoğraflar size korku filminin içerisinde dolaşıyormuş hissi veriyor. Dachau Nazi kampında insan olmanın ne demek olduğunu tekrar tekrar sorguluyorsunuz.

İnsanların ağzından neden dişlerini söktüler?

Bir fotoğraf var ki inanamadım ve resmini çektim. Yanan inanların ağzındaki dişleri topladıktan sonra altın olanları ayırıyorlar. Altını toplamak için dişleri söküyorlardı. Bu fotoğrafı sizinle paylaşmak istiyorum:

Askerlerin ne kadar rahat ve normal göründüklerinin farkında mısınız? Söyleyecek bir söz bulamıyorum.

Bu korkunç vahşet, yaklaşık 12 sene boyunca devam etmiş. 1945 senesinin bahar aylarında Amerikan askerleri tarafından Daucha Nazi kampının kapıları açıldı ve insanlar özgürlüğüne kavuştu. 1950’li yıllardan sonra kampla ilgili kurulan mahkemelerde, işlenen suçların boyutları ve tüm detayları ortaya çıkmıştır. Bugün Bavyera eyaletine giderek söz konusu kampı ziyaret edebilirsiniz.

Bu kampı ziyaret ettiğinizde öfkenize hâkim olun!

Almanca yazıları arkadaşım tercüme ediyordu. Sonrasında beni uzun bir sessizlik alıyordu ve düşünmeye başlıyordum. Oradan ayrılırken düşüncelerimiz ve duygularımız karmakarışıktı. Hayatım boyunca hiç hissetmediğim duyguları hissediyor, bir taraftan da anlamsız bir öfke duyuyordum.

İki üç gün buranın etkisinden çıkamadım. Dachau Nazi kampına gelecekseniz hissedeceklerinize hazır olun ve bana sorarsanız muhakkak buraya gelin ve insanların isterse ne kadar acımasız olabileceklerine şahit olun. Sonrasında daha nazik ve kibar bir insan olmak için daha çok çaba harcayacağınıza eminim.

Benzer Yazılar