Atina, Yunanistan seyahatim

Yazar: Yasemin Soysal

Atina’da gezilecek yerler, Atina lezzetleri, Akrapolis, Psiri bölgesi, Monastiraki Meydanı Lycabettus Tepesi, Anafiotika, Erechtheion Tapınağı, Athena Nike Tapınağı,  National Garden, Monastiraki Meydanı, Olimposlu Zeus Tapınağı, Plaka Bölgesi ve dahasını bu yazıda bulabilirsiniz.

Atina, Yunanistan

Yunanistan’ın başkenti olan Atina 4 milyonluk nüfusa ve Antik çağın en eski kalıntılarına sahiptir. 3 bin yıllık tarihi ile her yıl fazlasıyla turist almaktadır. İsmini şehrin koruyucu tanrısı Athena’dan almaktadır. Mitolojiye göre Athena asasını yere vurur ve vurduğu yerde zeytin ağacı çıkar. Zeytin ise birçok özelliğinden dolayı Atina’ya bereket getirmiştir. Bu nedenle Atinalılar korucu Tanrı olarak Athena’yı seçmişlerdir. Bilindiği gibi zeytin yaprağı günümüzde barışı temsil etmektedir.

Atina gerek kültürü mitolojisi ile gerekse tarihteki rolü ile oldukça görülesi yerler arasındadır. Burada aynı zamanda bir zamanlar hüküm sürmüş Osmanlı Devleti’nden de izler bulabilirsiniz.

Atina’da özellikle müzeler açısından zengindir ve neyse ki bu müzeleri daha uyguna gezmenin bir yolu var: Athens city card! Bu kart sayesinde maddi ve zaman tasarrufu yapabilirsiniz. Atina’yı 2-3 günde gezebileceğiniz gibi dileyenler daha fazla da kalabilirler.

Gelelim Atina’nın benim için anlamına…Yunanistan Atina’nın hayatımda çok farklı bir anlamı vardır. Üniversite yıllarımda okulun jimnastik takımındaydım. O yıllarda üniversiteler arası yarışmalara katılıyorduk. Okulun Türkiye’yi temsilen Yunanistan dans gösterisine gitmesi gerekiyordu. İşte o noktada hayatımın yurtdışı kapısı açıldı. Yunanistan dans festivali için üniversitedeki sporcu arkadaşlarımla birlikte Yunanistan’ın yolunu tuttuk. Yunanistan’a otobüsle gittik. Aslına bakarsanız şimdi dönüp baktığımda uzun ve yorucu bir yolculuktu ama o yıllarda hiç böyle hissettirmemişti. Heyecan ve mutlulukla kuş gibi uçmuştuk. Yunanistan yaşadığımız şehirden çokta farklı değildi. İzmir’de doğup büyümüş biri olarak Yunanistan’da olmak çok evde hissettirmişti. Yemekler, sokaklar, binalar, insanlar bizden biri gibiydi buna rağmen ilk defa yurtdışına çıkıyor olmaktan dolayı çok mutluydum.

Dans yarışmamız ve Yunan misafirperverliği

Atina’ya vardığımızda yarışma için çok heyecanlıydım, etraf karnaval gibiydi. Bizim parlak ve esnek tulumlarımız vardı. Diğer gruplar da birbirinden değişik kostümler giymişti. Birçok Yunanlı bizi izlemeye ve alkışlamaya gelmişti. Gösteri harika geçmişti, sanki ortamda inanılmaz bir dostluk havası esiyordu. Bunca yıl duyduğumun tam tersi Yunan insanları bizi kucaklamış ve öylesine sevmişti ki tam bir Yunan Türk dostluğu yaşanmıştı. İşte o yıllar bir aile bizi evlerine davet etmişti. İşte bu bizim için çok farklı ve yeni bir duyguydu. Bütün ekip o Yunanlı ailenin evine yemeğe gitmiştik. Bir Yunanlının misafirperverliğini, sıcaklığını ilk defa o zaman hissetmiştim. Ne kadar şanslıyım ki yurtdışına yolculuk etmenin özel bir his olduğunu bu aileyle daha da farklı hissettim.  Ülkeme döndükten sonra uzun yıllar mektuplaşıp birbirimize hediyeler gönderdik. Sonrasında bütün bağlantımız koptu. Ben büyüdüm, evlendim, çocuklarım oldu, şehir değiştirdim ve bir gün biri beni instagramdan ekledi. Aradan geçen 20 yılın ardından o Yunanlı ailenin çocukları büyümüş ve beni instagramda bulmuşlardı. Neler hissettiğimi tahmin edebiliyor musunuz? Eski günleri konuştuk ve tekrar Yunanistan’da buluşmak için birbirimize söz verdik. 2022 yılında sosyal medya aracılığı ile konuştuğumuz bu hikaye acaba ne zaman gerçekleşecek. Gerçekleşince tekrar buraya yazacağıma emin olabilirsiniz.

Yunanistan’ın sokakları kalabalık, heyecanlı ve neşeliydi. Sahili aynı İzmir kordona benziyordu. Sıcak bir yaz akşamı sahilde içtiğimiz frabbeyi unutamıyorum. Daha önce hiç soğuk kahve içmemiştim ve içerisinde kocaman bir dondurma vardı. Yunanistan’a tekrar gidersem ilk yapacağım şey tekrar frabbe içmek olacak.

Tarihin sayfalarından çıkmış gibi olan anıtları ve harabeleri gezdik. Gerçekten mitolojik bir yolculuk gibiydi. O dönemde hayal dünyasında kurduğunuz her hikâye beni daha çok etkiliyordu.

Atina’da Gezilecek Yerler

Syntagma Meydanı

Bu meydan şehrin adeta beyni konumundadır. Parlamento binasının hemen önünde bulunur ve kentin önemli bir merkezidir. Burada çeşitli oteller, dükkânlar bulabilir. Plaja giden otobüslere buradan ulaşabilirsiniz. Atina’ya gelen ziyaretçilerin mutlaka uğraması gereken yerler arasındadır.

Mutlaka görülmesi gereken bir yer: Atina Akropolisi

Atina’nın birçok yerinden görebileceğiniz bu akropolis iki kelimeden oluşmaktadır. Dilimizde yüksek anlamına gelen “akro” ve şehir anlamına gelen “polis.” Burada Parthenon Tapınağı’ndan Erechtheion’a kadar birçok geçmiş dönem kalıntılarını bulabilirsiniz. Atina akropolisi her yıl oldukça fazla sayıda ziyaretçi almaktadır. Buraya ziyaret etmeyi amaçlayanların bilmesi gereken şey sıcak havalarda buraya tırmanmanın oldukça zorlayıcı olduğudur.

Atina akropolisi’ne girişler ise ücretlidir.

Erechtheion Tapınağı

Atina akropolisi’nde ilk olarak bulacağınız Erechtheion Tapınağı’nda başlyoruz. Burası bir zamanlar kral olan yarı insan yarı Tanrı Erechtheion’a ithafen yapılmıştır. Tapınak M.Ö. 406 yılında yapılmış olup yüksek sütunlarıyla dikkat çekmektedir. Ypıldığı dönemden itibaren burası bazen tapınak, bazen kilise veya başka çeşitli amaçlarla kullanılmıştır.

Athena Nike Tapınağı

Akrapolis’te sırada Athena Nike Tapınağı var. Nike dilimizde “zafer tanrıçası” anlamına gelmektedir. Bu tapınakta aynı zamanda zafer tanrıçasının bir figürü de bulunmaktadır.

Dionysos Tiyatrosu

Akrapolis’i gezmeye Dionysos Tiyatrosu’ndan devam ediyoruz. Burası Atina’da yapılan ilk tiyatro olduğu gibi aynı zamanda da tarihin en eski tiyatro şenlikleri de burada yapılmıştır. Bu tapınak adını bağ bozumu tanrısı olan Dionysos’tan almıştır.

Son olarak Atina akrapolisine gelmişken göreceğiniz yer tepedeki Herodes Atticus Odeon tiyatrosudur. Özellikle yaz dönemlerine burada konserler verilmektedir.

Akrapolis Müzesi

Bütün bu yerleri gezdikten sonra en son burada bulunan Akrapolis Müzesi’ni de ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Zira Akrapolis’te bulunan tapınak ve tarihî yerlerden çıkarılan kalıntıların bir kısmı bu müzede sergilenmektedir. Bu müzenin temelleri daha önce atılsa da müze 2009 yılında açılmıştır.

Huzur veren bir bahçe…

National Garden

Kraliyet sarayının bahçesi olan National Garden şehrin huzur kokulu dinlenme alanlarından biridir. Zamanın kraliçesi böyle bir bahçenin kurulması isteiş ve daha sonra ortaya National Garden çıkmıştır. Burada birçok çeşit bitki bulabilirsiniz. Ayrıca gölün kenarında yürüyüş de yapabilirsiniz.

Buranın hemen ön tarafında Yunanistan Parlamentosu bulunmaktadır. Neo klasik tarzda yapılan bu bina 1836-1842 yıllarında yapılmıştır. Parlamentonun önünde isimsiz askerler adına yapılmış bir anıt bulunmaktadır. Tıpkı Londra’daki gibi bu binanın önünde de asker değişim nöbetleri oldukça etkileyicidir ve eğer bu nöbetlere denk gelirseniz izlemeye değer olduğunu bilmelisiniz.

National Garden’dan çıktıktan sonra yürüyerek Panathenaic Stadium’a ulaşabilirsiniz.

Panathenaic Stadium

Bu stadyum antik dönemde tanrıça Athena adına hazırlanan oyunlar için inşa edilmiştir. Bir süre sonra daha da genişletilmiştir. Sonrasında bu stadyumda kapasite 50 bin kişilik olmuştur. Ayrıca bu stadyum 1896 yılındaki ilk modern olimpiyatlara da ev sahipliği yapmıştır. Bu stadyumu düşük bir giriş ücretiyle ziyaret edebilirsiniz.

 Monastiraki Meydanı

Bu meydan belki de Atina’nın en kalabalık meydanlarından biridir. Gün içerisinde gezerken bu kalabalığı fark etmeniz oldukça kolay olacaktır. Monastiraki Meydanı’nın özelliği burada yine birçok kafe, restoran ve hediyelik alabileceğiniz şirin dükkânların bulunuyor olması. Ayrıca bir mola vermek isterseniz de yine meydandaki kafeler bunun için idealdir.

Bu mahallede bulunan tarihî yerler size şehrin geçmişi hakkında da bilgi verecektir.

Meydanda kilise ve katedraller bulunduğu gibi aynı zamanda bir de cami bulunmaktadır. Bu cami 1759 yılında o dönemde Osmanlı Devleti’nin valisi olan Cizderiyeli Mustafa Ağa tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde bu camide el sanatlarına ait yapılan bazı çalışmalar sergilenmektedir.

Şirin sokaklarıyla Anafiotika

Akropolis’in eteklerinde yer alan bu bölge yerel ve otantik görüntüsüyle sizi karşılıyor. Yunan mimarisi deyince birçoğumuzun aklına beyaz ve mavi evler gelir. İşte bu mahallede bu özel evleri ziyaret edip güzel resimler çekebilirsiniz. Hikâyeye göre kral Yunan Adalar’ından bazı işçileri çalışmaları için Atina’ya getirir. Bu işçiler de çalıştıkları süre boyunca kalmak için bu mahalleyi inşa ederler. Tabii ki geldikleri yeri o kadar çok özlerler ki bu mahallede inşa ettikleri evleri de geldikleri adaya benzetirler. Tıpkı adaları gibi Atina’nın göbeğinde bu evleri görmek oldukça mutluluk verici.

Atina Plaka Bölgesi’ni ziyaret edin.

Daracık sokakları, begonvil ağaçları ve şahane Rum evleriyle mutlaka gezinize dâhil etmeniz gereken yerlerden biridir. Burayı geziniz için kolaylaştıran şeylerden biri de trafiğe kapalı olmasıdır. Birçok kafe ve restoran bulabileceğiniz Plaka Bölgesi’ni seveceğinizi düşünüyorum. Burası aynı zamanda tavernalarıyla da ünlüdür.

Bu sokaklarda kaybolurken kendinize ve sevdiklerinize hediyelik eşya almayı da ihmal etmeyin.

Lycabettus Tepesi

Burası 300 metre yukarıdan Atina’yı keyifle seyredebileceğiniz bir tepedir.Kurtlar dağı” anlamına gelmektedir. Tepenin zirvesine Zeus adına bir tapınak yapılmıştır. Burada aynı zamanda bir tiyatro ve bir de Aziz George adında bir şapel vardır. Tepeye çıkmak için neyse ki yorulmanıza gerek yok çünkü burada her gün hizmet veren bir teleferik bulunmaktadır. Özellikle akşam olduğunda ışıkların yanmasıyla birlikte gerek tarihî yapılar gerekse binalar bu tepeden büyüleyici bir hâl almaktadır.

Atina Psiri Bölgesi

Diğer meydanlara göre daha küçük olan bu bölgede, restoranlar da daha uygun fiyattadır. Buranın tatlı sokaklarını gezip akşam yemeği için bir tavernaya oturabilirsiniz. Psiri bölgesi gece kulübü ve barlar açısından da zengindir. Ayrıca uygun bütçeli otelleri de burada bulabilirsiniz. Gezginler burada kalıp birçok turistik yere yürüme mesafesinde ulaşabilirler.

Meteora Manastırı

Meteora havada asılı demektir. Yüksek kayalıklardaki konumundan dolayı bu ismi almıştır. Burası Atina’ya 4 saatlik bir uzaklıkta bulunmaktadır. Sevindirici olan şu ki buraya tren veya otobüsle ulaşabilirsiniz, illaki araba kiralamanıza gerek yok

Atina şehrinde yüksek sütunlu bir tapınak 

Olimposlu Zeus Tapınağı

M.Ö. 6 yüzyılda inşa edilen bu tapınak Atina’da görmeniz gereken bir başka tarihî yerdir. Bu tapınak Zeus adına yapılmış ve 104 tane sütunla desteklenmiştir. Bu sütunlar oldukça yüksek boyutlardadır. Tarih içerisinde yağmalanan ve zarar gören tapınak günümüzde kendi hâline bırakılmıştır.

Atina Agorası

Oldukça büyük ve görkemli bir yapı olan Atina agorası ziyaretçilerine tam bir tarih yolculuğu sunmaktadır. Birçok tarihi kalıntının bulunduğu bu agorayı ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

Atina’da ne yenir, içilir? Atina lezzetleri nelerdir?

Yunanistan’ın geneline hâkim olan Akdeniz yemekleri Atina’da da aynı şekilde devam etmektedir. Atina’ya özgü birçok lezzet aynı zamanda ülkemizdeki yemeklere benzemektedir. Burayı ziyaret edenler lezzet konusunda çok da yabancılık çekmeyeceklerdir. Şimdi Atina’ya gelmişken yemeden dönmemeniz gereken lezzetlere bir bakalım.

Ferahlatıcı bir salata…

Greek Salad

Birçoğumuzun ülkemizde de gördüğü bu salata domates, salatalık, kırmızı soğan, zeytin ve tabii ki peynir ilave edilerek yapılır. Üzerine ise olmazsa olmaz zeytinyağı konur. Oldukça ferahlatıcı ve hafif bir salatadır.

Ülkemizdeki yemeklere benzeyen tatlar

Moussaka

Okunuşundan da anlayacağınız üzere sizlere bizdeki musakkadan bahsetmek istiyorum. Atina’da yapılan musakkanın bizdekinden farkı üzerine beşamel sos ve içine patates konulmasıdır. Atina musakkası dünyanın birçok yerinde Yunan musakkası olarak karşınıza çıkabilir.

Tzatziki

Tzatziki bizdeki cacığın koyu versiyonudur. Süzme yoğurt ve salatayla yapılan bu mezenin üzerine zeytinyağı gezdirilir ve bu şekilde servis edilir.

Gyros

Atina’nın birçok yerinde göreceğiniz bu yemek aslında bir çeşit dürümdür. Yine bizdeki döner dürümlerin farklı bir versiyonu olduğunu söyleyebiliriz.

Lokmanın tadına bir de Atina’da bakın.

Loukoumades

Evet, loukoumades derken aslında ülkemizde sıklıkla gördüğümüz, çoğu zaman sokaklarda satılan veya ücretsiz olarak dağıtılan lokmadan bahsediyorum.  Atina sokaklarında da bu lokmayı sıklıkla görebilirsiniz.

Saganaki

Saganaki bir çeşit mezedir. Peynir ile yapılır. Peynirin içine çeşitli malzemeler konur. Bazen de sadece peynirle dışı iyice kızartılacak şekilde hazırlanır.

Spanakopita

Bir çeşit ıspanaklı börektir. Oldukça lezzetli bir tadı vardır. Ispanağın içerisine Yunanistan’da tüketilen meşhur beyaz peynir de konularak hazırlanır.

Briam

İşte size hafif ama lezzetli bir yemek! Briam taze sebzeler ile hazırlanır. Daha sonra Soğan sarımsak ve zeytinyağı ile son nokta konur. Oldukça hafif bir lezzet olan Briam’a ayrıca patates, kabak, patlıcan gibi sebzeler konularak yapılır.

Atina’daki diğer lezzetler

Tün bunların yanında ismi bile bizimkiyle aynı olan baklavas, fast food ve kebap karışımı olan souvlaki, yine bizdeki sarma ve dolma ile aynı ismi alan, asma veya lahana ile yapılan dolmades, kabakla yapılan ve bizdeki mücvere benzeyen Kolokythokeftedes lezzetlerini de mutlaka Atina’da deneyin.

Çok güzel anılarla Atina’dan ayrıldık. Dans gösterisinin heyecanı, o güzel aileler, mitolojik heykeller, soğuk kahve gibi lezzetliydi…

Yolumuz şimdi Selanik’e doğru…

Benzer Yazılar