Çocuğuma nasıl daha fazla yedirebilirim? Çocuklar genellikle ihtiyaç duydukları enerjiyi aldıklarında yemek yemeyi durdururlar. Ancak, ebeveynler genellikle çocuklarına yemeği bitirmeleri konusunda baskı yaparlar.
Anne, sabırla tabağındaki son lokmayı çocuğuna yedirmeye çalışıyor. “Bir lokma daha,” diyor. “Bir lokma daha ve sonra pasta var.” Diye ekliyor. Çocuk ise midesinin dolu olduğunu, daha fazla yemek istemediğini söylüyor. Ama anne baskın bir sesle, “Bitir tabağını,” diye diretiyor.
Çocuğuma nasıl daha fazla yedirebilirim?
Bitir tabağını!
Çocuğuma nasıl daha fazla yedirebilirim? diye soran ebeveynlerin en sık kullandığı cümle ‘bitir o tabağındakileri’ olur. Bu, dünyanın her yerinde gerçekleşen bir sahnedir. Ancak bu sahnenin ardında, çocukların gelecekteki yemek alışkanlıklarını ve kilolarını etkileyebilecek bir dizi potansiyel yanlışlık gizlidir. Peki siz bu durumun farkında mısınız?
Çocuklar genellikle ihtiyaç duydukları enerjiyi aldıklarında yemek yemeyi durdururlar. Ancak, ebeveynler genellikle çocuklarına yemeği bitirmeleri konusunda baskı yaparlar.
Bu durum, çocukların doğal doygunluk hissini yok edebilir ve aşırı yeme alışkanlıklarına yol açabilir. Bir anne olarak bu durum kulağa ürkütücü gelmeyebilir. Tombul bir çocuktan ne zarar gelebilir diye düşünebilirsiniz. Fakat sorun şuan o çocuğun biraz kilolu olması değil, sorun çocuğun doyma ve acıkma sinyallerini kaybediyor ve algısını bozuyor olmanızdır. İşte o çocuk büyüdüğünde bütün ömrü boyunca tozlu diyet sayfaları arasında gezindiğinde ona nasıl bir miras bırakacağınızı tekrar düşünmenizi isterim.
Çocuğuma nasıl daha fazla yedirebilirim? dedikten sonra ebeveynlerin, çocuklarına daha fazla yemeye devam etmeleri için pasta veya dondurma gibi ödüller sunması da onlara ciddi zararlar verebilir. Bu durum, çocukların yemek yemeyi bir görev, tatlıları ise bu görevin ödülü olarak algılamalarına neden olabilir ki, işte bu da en tehlikelisidir!
Gelecekte, bu çocuklar büyüdüklerinde, yemek yemeyi ve kilo verme girişimlerini etkileyebilecek davranışları benimsemiş olurlar. Kendi bedenlerinin ne zaman ve ne kadar yemek istediğini anlamak yerine, hala annelerinin eski sesini kulaklarında duyarlar: “Bir lokma daha…” “Bitir tabağını” İşin ilginciyse yetişkin olan o çocuklar bu sesi de kendi iç sesleri olduğunu düşünürler.
Böyle bir durumda, kilo vermek isteyen bir yetişkin, hala o eski sesi duyabilir: “Bir lokma daha…” “Bitir tabağını…” Ve yemeğini bitirmek, yani daha fazla yemek yemek, hala doğru şey gibi görünebilir, hatta belki de bir ödül gibi.
Çocukların doğal açlık ve doygunluk sinyalleri var, ancak ebeveynlerin sürekli olarak ne zaman yemek yemeleri gerektiğini söylemeleri, çocukların bu sinyalleri dinlemeyi öğrenmelerini engeller.
Çocukların doğal açlık ve doygunluk sinyalleri var, ancak ebeveynlerin sürekli olarak ne zaman yemek yemeleri gerektiğini söylemeleri, çocukların bu sinyalleri dinlemeyi öğrenmelerini engeller. Çünkü ebeveynler çocukların yerine karar verir ve çocuklar da kendi bedenlerini anlamayı öğrenemezler. Bir çocuğu bedeninden uzaklaştırıp sonrada ergenlikte lütfen kendinle barışık ol demek ona yapılan büyük bir zulümdür.
Oysa ki her çocuk, ağzının ne kadar büyük olduğunu, midesinin ne kadar küçük olduğunu ve ne zaman yeter dediğini bilir. Ve her çocuğun, kendi bedeninin sesini dinlemeye ve saygı göstermeye hakkı vardır. Yeter, dediğinde yeterdir ve bir lokma daha demediği sürece, bir lokma daha yoktur.
Çocuğuma nasıl daha fazla yedirebilirim? Sonuç olarak, bir çocuğun midesi, en iyi annelik yapan bir anneden bile ne zaman doyduğunu daha iyi bilecek kadar mükemmeldir.
Sonuç olarak, bir çocuğun midesi, en iyi annelik yapan bir anneden bile ne zaman doyduğunu daha iyi bilecek kadar mükemmeldir. Anneler, belki de sizin için en iyi yemek tabağını bitirmek değil, çocuğunuzun midesinin ne zaman doyduğunu anlamasına yardımcı olmaktır. Unutmayın, çünkü bir çocuğun midesi, karnının doyduğunu söyleyen bir anneden daha güçlü bir sesle konuşabilir!