New Delhi Gezilecek Yerler, Hindistan Seyahatimiz

Yazar: Yasemin Soysal

New Delhi, Hindistan’ın başkenti yolculuğumuz ilk başlangıç yeri. Hindistan’da yapacağımız tren yolculuğunu New Delhi’den başlatmanın iyi bir karar olacağını düşündük. Daha önce hiç Hindistan’a gitmemiştik bu yüzden Hindistanın kalbi olan bir şehir New Delhi diğer adıyla Yeni Delhiden hareket etmek daha iyi bir seçim olacaktı. Biz de Öyle yaptık önce New Delhide kendimizi güvende hissedebileceğimiz turistlerin yoğun tercih ettiği bir otelde konaklama yaparak seyahatimizi başlatma kararı almıştık.

Hindistan’ın tozlu ve kaotik sokaklarına inmek bir tokat etkisi yaratmıştı bizde. İlk durağımız olan New Delhi’ye gelmiştik. Havası iyiydi ama otelimizin olduğu merkeze doğru ilerledikçe gördüklerimiz ve manzara değişiyordu.

Bir anda büyük şehrin kaosuna sanki köyde yaşıyormuş gibi el arabaları ve hayvanlar eklenince nereye bakacağımızı şaşırdık. Sokaklar baharat ve sidik karşımı bir kokuya sahipti. Tabii tüm New Delhi böyle kokmuyordu. Bölge bölge, sokak sokak, mahalle mahalle şehrin havası sürekli değişiyordu.

Bir anda modern kıyafetli insanların yürüdüğü sokaklardan yarı çıplak, sokak duvarlarına işeyen insanlara geçiş yapmanız ani oldu.

New Delhi insansız bile kaotik görünüyordu.

Etraftaki kablo trafiği o kadar çoktu ki anlamadığım bir şekilde kargaşa yaratıyordu. New Delhi sokaklarında bakımsız ve eski olan kablolar orta yerde güvenlik önlemlerinden uzak öylece duruyordu. Bir elektrik telinin kopup insanın üstüne düşmesi an meselesi gibi duruyordu. New Delhi’deki bu sokak aralarındaki kablolar şehrin kaotik ve kalabalık havasına daha çok kargaşa katıyordu.

New Delhi havalimanında indikten sonra yoğun bir ses, gürültü ve hava kirliliği bizi biraz ürkütmüştü. Bu kafa karıştırıcı sahnelerden sonra otelimizin güzel olması için dua ettik. Bir anlığına neden bir tur şirketi ile anlaşıp gelmedik ki diye düşündük. Tek başına olmak bizi çok güvensiz hissettirmişti. Bu kafa karıştırıcı sahnelerden sonra otelimizin güzel olması için dua ettik. Oteli internetten bulup rezervasyon yaptırmıştım ama sonuçta gittiğimizde büyük bir sürpriz bizi bekliyor olabilirdi. Kaygılarımız ve merakımızla birlikte New Delhi’deki otelimizin yolunu tuttuk.

Sokaklar öyle gürültülü ve karmaşık ki bu köpeğin anne karnında gibi o sepetin içerisine sığıp uyuması hiç şaşırtıcı değil.

New Delhi’de otel seçimini nasıl yaptık?

New Delhi’de kaldığımız otelin yatakları kaliteli. Yastık ve yatak seçimini otele girmeden yapabiliyorsunuz. Bu insana güzel bir konfor sağlıyor. Ayrıca sıradan ranzalı yataklar gibi değil. Alt ranzada iki kişi çok rahatlıkla yatabiliyor. Annem ve babamın keyfinden New Delhi’deki otelden ne kadar memnun kaldıklarını anlayabilirsiniz.

New Delhide otel seçimi önemli mi? İlk defa New Delhi’ye gidecekler için öneriler

New Delhi’deki ilk konaklamamız için yataklarının konforlu, dizaynı basit, seçilen renklerin sakinlik yaratacağı bir otel seçtim. Gerçekten çok doğru bir karar vermişim. Hindistan’daki tüm yolculuğunuz için konforlu seçimler yapmanız gerektiğini söyleyemem ama ilk birkaç gün sizi iyi hissettirecek bir otel seçmenizi kesinlikle tavsiye ederim. En azından Hindistan’ın kaosunu ve şaşkınlığını atacağınız ilk birkaç gün için kendinizi güvende ve konforlu hissedebileceğiniz bir yer önemli  diye düşünüyorum. Hele ki Hindistan’a ilk yolculuğunuzsa ve bu yolculuğu siz düzenliyorsanız basit, bulması kolay, temiz ve iyi konumlu bir yer tercih etmenizi öneririm. Bir anlığına da olsa evinizin konforunu yaşamak isteyebilirsiniz ama sonraki günler için artık daha yerel seçimler yapmaya çalışabilirsiniz.

New Delhi’de konakladığımız otelin üst ranzası. Oda sade ve temiz. Otelde sadece sarı ve beyaz renkler tercih edilmiş.

Otele geldiğimizde babam derin bir nefes aldı. Sanki şoka girmiş gibiydi. Hepimizin yüzünde ‘neydi bu, biz nereye geldik, günlerce Hindistan’da ne yapacağız?’ gibi sorulara cevap arayan bir ifade vardı. Kocaman yatakların olduğu ranzalı bir oda seçmiştik.

Otelde şehrin gürültüsünden uzak sessiz bir odada dinleniyoruz. Ranzalar tatmin edici düzeyde büyük. Yataklar çok temiz ve konforlu

New Delhi’ye İner İnmez Valizler Kayıp!

Aslında bu kaotik duyguyu hissetmemizin en önemli sebebi havalimanına indiğimizde valizlerin orada olmamasıydı. Zaten az eşya ve minimum gereksinimle hazırladığımız o çantaların başka bir ülkeye gittiğini ve artık yanımızda olmadığını öğrenmiştik. Hindistan’a ilk yolculuğumuzdu ve daha ilk günden valizlerimizi kaybetmiştik. Odaya geldiğimizde halimize gülsek mi ağlasak mı bilemediğimiz bir ruh hâli içerisindeydik. Bir gün sonra valizlerimizin otele teslim edileceğini söylediler ama gerçekten edilip edilmeyeceği konusunda kimsenin net bir cevabı yoktu. Havalimanından otele geldiğimizde elimizde sadece bir adet uyku tulumu vardı. Odaya gitmiş elimizde ki uyku tulumuna bakıp bakıp gülüyorduk.

Bir iki saat sonra otelden çıkıp otelin etrafında dolaşmış, yiyecek bir şeyler bulmaya çalışmıştık. Akşam olduğunda New Delhi’deki otelimize geri döndük ve yatmak üzereydik ve temiz tek bir kıyafetimiz bile yoktu. İç çamaşırlarımızla yorganın altına girerek o geceyi geçirdik.

New Delhiye geldikten bir gün sonra – 23 Ekim, doğum günüm!

Ertesi gün iç çamaşırlarımla yorganın altında yüzümde saçma bir gülümsemeyle ‘Bugün benim doğum günüm’ diye uyandım. Ne olursa olsun bir insanın doğum gününde yaşayabileceği en değişik en güzel maceranın içerisindeydim. Sevdiklerimle birlikte bir anı biriktiriyordum.

Hindistan’da Doğum Günümde Gelen En Güzel Hediye!

Heyecanla kalkıp üzerimizi giyindik ve  kapıyı açtık. Otel görevlisi kaybolan valizlerimizle orada duruyordu. O kadar mutlu olmuştuk ki hepimiz gidip adama sarıldık. Adam tam olarak ne yaşadığını anlamasa bile bize gülümseyerek ‘Namaste’ diyordu. Namaste Hindistan’da en çok duyacağınız kelime bu yüzden bunu şimdiden ezberleyin. Namaste; ‘Ruhum ruhunu görüyor ve selamlıyor’ demektir.

Valizler tek parça ve eksiksiz bir şekilde oradaydı. Ayrıca valizlerin bulunmasına yardımcı olan Hintli arkadaşımız benim için bir pasta alıp gelmişti. Hindistan’da doğum günü kutladığıma inanamıyordum. Valizlerin bulunması kocaman bir hediye gibi gelmiş ayrıca otele kadar bu güzel pastayı getirmişlerdi. Bu Hindistan’a olan motivasyonumuzu artırmış ve Hindistan’ı görmek için artık sabırsızlanıyorduk.

New Delhi’deki doğum günü pastam. Plastik bıçak pastanın içerisinden çıkıyor.

Hızlıca giyinip New Delhi’yi keşfetmek için otelden ayrıldık. Yaptığım araştırmalara göre bir tuk tuk kiralayacak ve New Delhi’den görmeden dönmemiz gereken yerleri bitirecektik. Bu listeyi sizin için de hazırladım.

Öncelikle hızlı bir New Delhi turu yapmak istediğimiz için motorlu küçük araçlar Rikşa ‘tuk tuk’a binecektik. Sonrasında da sokakları ve yaşantıyı anlamak için bisikletli olanları ile dolaşacaktık.

New Delhi’de hayatınızı kurtaracak ulaşım aracı, Rickshaw (Rikşa)

New Delhi sokakları ve Rickshaw (rikşa): Hindistan’a gelip de rikşalardan bahsetmeden olmaz. Aslında bu kaosun içerisinde kendinizi güvende hissettiğiniz bir ulaşım aracı. Çok rahatsız ve güvensiz ama şehrin yoğun kaosunun içerisinde sanki koşar adım bir aracın içinde olmak sizi daha kontrollü hissettiriyor. Diğer taraftan ise keşke binmeseydim, adamcağız bizi çekmek için ne kadar zahmete girdi dedirten bisikletli olanları var ve bir vicdan muhakemesi yapmanıza sebep oluyor. Anlayacağınız rikşa deyip geçmemek gerekiyor. Duygularınızı alt üst eden bir araç.

Bisikletli olanlarına binmeseniz bu sefer oradan para kazanmaya çalışan insanlara aslında iyilik mi yoksa kötülük mü yapıp yapmadığınızı sorguluyorsunuz. Velhasıl sonunda biniyoruz. Rikşada eğleniyor muyuz? Kesinlikle evet. Şehrin trafiğinin içerisinde sanki üç boyutlu bir film izliyor gibisiniz. Herşey yanınızda olup bitiyor. O kadar kargaşaya rağmen bir taraftan insanlar sakin. Rikşa şoförü yorulmasına rağmen bir o kadar güler yüzlü. Dedim ya Hindistan’a gelip de rikşaya binmeden olmaz. Bindiğinizde tüm bu duyguları birlikte hissedeceğiniz heyecanlı bir atmosfer sizi bekliyor olacak.

Çocukları okula götüren bisikletli olan Rikşa.
Hindistan’da Rikşalara ve diğer araçlara takılan ayakkabının uğur getirdiği düşünülüyor. Sıklıkla bir arabanın altından sarkan bir ayakkabı ile karşılaşabilirsiniz.

New Delhi şehir turuna geçmeden önce bilmeniz gereken çok önemli bir detay var. Maalesef internet sitelerinde ‘New Delhi’de gezilecek yerler’ araştırması yaparken kimse bana bu detaydan bahsetmemişti. Bu yüzden sizi bir konuda uyarmak ve sonrasında şehirle ilgili detaylı ayrıntıları vermek istiyorum.

New Delhi’de size ilk sorulacak soruya, sakın ‘EVET’ cevabını vermeyin.

Ertesi sabah bir tuk tuk kiralayıp dolaşmaya başladık. Otelden çıkarken pazarlık yapmamız gerektiğini söylemişlerdi. Thailand’dan alışık olduğumuz pazarlık için mesafelerin ne kadar ücret tutabileceğini önceden öğrendik çünkü gideceği yeri üç katı fazlasıyla size söylediğinde sizin yaptığınız pazarlığın bir anlamı kalmıyordu. Bu yüzden New Delhi’de gideceğimiz mesafeler ve araca verilecek ücretler hakkında önceden bilgi sahibi olmanız önemli. Eğer konakladığınız otele güveniyorsanız resepsiyona da fiyat bilgisi sorabilirsiniz. Hemen ardından sokaktaki bir dükkana girin ve tekrar bilginin doğru olup olmadığını teyit edin. Böylelikle en azından kimin doğru söylediğini anlarsınız. Biz de otelimize güvendiğimiz için resepsiyonla konuştuk, böylece tuk tuk şoförü fiyatı bildiğimizi anladığında pazarlığını ona göre yapacaktır.

Bir çok ülkeye gittiğimiz için kendimizi deneyimli sanıyorduk ama Hindistan’a yolculuk etmeden bir gezginin deneyimli olmayacağını Hindistan seyahati sonunda öğrenmiştik.

Hindistan’a ilk gidişinizse bunu sakın yerli halka söylemeyin!

Hindistan’a geldiğimizde herkesin ilk sorduğu soru Hindistan’a ilk gelişiniz mi oluyordu? Sonraki soru, kaç gün önce geldiniz? Ne kadar cana yakın insanlar ne kadar ilgililer diye düşünüyorduk. Biz de heyecanla evet ilk gelişimiz ve daha dün geldik diyorduk. Şuan düşünüyorum da bu nasıl büyük bir hataymış. Sakın Hindistan’da size ilk gelişiniz mi diye sorduklarında ‘evet’ cevabını vermeyin.

Aslında evet demek, onlara ‘Hindistan’ın dalavereleri ile daha tanışmadım ve hiçbir şey bilmiyorum’ demenin başka bir yolu. İşte karşı tarafta bunu anladığında zorluk derecesine göre sizi başlıyor kandırmaya. Hatta başka bir ülkede bile ilk gelişiniz mi, Kaç gün oldu geldiniz? sorularına cevap; ‘hayır ilk gelişim değil, sık sık geliyorum’ demekte fayda vardır. O zaman sizin kolay lokma olmadığınızı düşünecekler ve ona göre hareket edeceklerdir.

Bu dalavereyi sakın unutmayın!

Tabii hiçbir seyahat sitesinde bu bilgi yazmadığı için biz de gülümseyerek  ‘evet, yeni geldik ‘ demek gafletinde bulunduk. Tuk tukçu mesafe konusunda ücret bilgisine sahip olduğumuzu anlayınca,  ‘tamam o zaman ben size bu fiyatla her yeri gezdiririm sakın başka bir tuk tuk aramayın’ dedi. Biz de bu fikre bayılmıştık. Güyası fiyatları bilerek kendimizi kazıklamama garantisine almıştık. Tuk tukcu gerçekten bizi hiç kazıklamadan istediğimiz her yere götürdü, her yeri anlattı.

Rikşa şoförüne ne kadar güvenebilirsiniz?

New Delhi sokaklarında bütün gün rikşayla keyifli bir yolculuk geçirdikten sonra otele dönüş yolunda, yolumuzun üzerin bizi çok uygun fiyatlı bir alışveriş mekanına götürebileceğini söyledi. Hatta o kadar uygun fiyatlı bir yer ki tekrar buraya gelmek için boşu boşuna yol parası vermenize gerek yok dedi. Söyledikleri çok mantıklı geldi ve bizde seve seve kabul ettik. Çok ucuz sandığımız ve bir daha tekrar bulamayacağımızı düşündüğümüz dükkandan alışveriş yapıp Otel’e geri döndük çünkü tuk tukçuya güvenmiştik. Bizi kazıklamadan uygun fiyatla şehri dolaştırınca her dediği doğru gibi gelmişti.

Otel yolu biraz karışık gelmişti ama zaten burada her yer birbirine benziyor diye çok üzerinde durmadık. Ertesi gün otelden çıkıp arka sokağa geçtiğimizde dün alışveriş yaptığımız dükkanın, otelin hemen arka sokağında olduğunu fark edince şaşkınlığımızı gizleyemedik. Ayrıca indirimli hâliyle bile ürünleri pahalıya aldığımızı anladığımızda anlamsızca bir birimize baktık. Bunu niye mi anlattım, bu dolandırıcılık değildi, bu başımıza gelen en masum şeydi. Her gün gözümüzü daha çok açık tutuyor ama yine de bir yerden darbe yiyorduk. Hatta Varanasi şehrinde annemle beni kaçırdıklarında çok geç kalmadan buna engel olabilmiştik. Yaşadıklarımızı size bir iki cümle ile anlatmam mümkün değil. İnsan ömründe kaç kere kaçırılabilir ki! Bu yüzden aklımızdakileri yazıya dökerek rahatlayıp, özgür bıraktığım bu anılarımı ayrı bir yazı olarak yazacağım. ‘Varanasi şehrinde bizi kaçırdılar’ O gün için söyleyeceğim tek şey, sadece çok şanslıydık. Bunu ayrı bir yazı olarak sizinle paylaşacağım.

Hindistan’da hızlıca gezilecek yerleri görüp gezdikten sonra planımızda olan Rishikesh şehri için yola çıkmaya hazırdık. Rishikesh şehrine otobüsle gidecektik.

New Delhi Gezilecek Yerler

New Delhi’ye gelip de görmeden dönmemeniz gereken yerler nelerdir?

Hindistan’ın başkenti olan Yeni Delhi dünyanın hem en kalabalık aynı zamanda en hızlı gelişen şehirlerinden biridir. Yeni Delhi; eski Delhi ve Yeni Delhi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yeni Delhi’de bürokratlar yaşadığı ve bir zamanlar İngiliz hâkimiyetinde olduğu için daha modern bir yapıdadır. Eski Delhi ise bir zamanlar Müslümanların hüküm sürdüğü ve onların yaşadıkları yer olarak adlandırılmaktadır.

Eğer New Delhi gezinize şehrin eski Delhi bölgesinden başlayacak olursanız burada Kızıl Kale (Red Ford), Jama Masjid (Cuma Mescidi), India Gate, Chandni Chowk Pazarı, Roj Ghat’ı  bulup ziyaret edebilirsiniz. Sonrasında Jantar Mantar, Agrasen ki Baoli, Hümayun Türbesi, Akshardham, Kutub Minar, Lotus Tapınağı, Ulusal Demiryolu Müzesi, Gurudwara Bangla Sahib, Rashtrapati Bhavan, National Gallery of Modern Art, National Gallery of Modern Art, Lodi Gardens, Hauz Khas Village, Gandhi Smriti, Dargah Nizamüddin Museum, Chhatarpur Temple, Tomb of Safdarjang  New Delhi yakınlarında ziyaret edebileceğiniz başka yerlerdir.

Yeni Delhi’ye geldiğinizde ilk dikkatinizi çekecek şey muhtemeldir ki aşırı trafik ve şehrin oldukça pis olmasıdır. Trafik o kadar yoğundur ki yayalar bile arabaların arasından zor geçmektedir.

New Delhi sokaklarında dolaşıyoruz. Her zaman bir kaos var. Bu en sakin noktalardan biri

New Delhi’de trafiğin arasında daha az vakit kaybederek gezmek isterseniz yukarıda da size tavsiye ettiğim gibi Rikşalara binmenizi öneririm. Gideceğiniz mesafeye göre bisikletli ya da motorlu ulaşımı tercih edebilirsiniz. Ayrıca şehirdeki hava kirliliğinin bir süre başınızı ağrıtabileceğini de unutmayın çünkü Delhi en fazla hava kirliliğine sahip olan şehirlerden biridir. Uzak Doğu’da çoğu kişinin trafikte maske taktığına şahit olursunuz ama Hindistan’da koronodan önce yaygın bir davranış değildi. Biz böyle şeyler hiç kullanmadık ama sizin ihtiyacınız varsa ve  hassas ciğerlere sahipseniz valize bir maske atmakta fayda var.

Bir türlü anlam veremediğimiz hindistan tarzı tuvalet

Red Fort-Kızıl Kale

Kızıl Kale 2007 yılından itibaren UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer almıştır. 18 metre yüksekliğindeki duvarlarıyla New Delhi’nin en önemli ve en turistik tarihi mekanlarından biridir Kızıl Kale. Taj Mahal’i de yaptıran Babür İmparatoru Şah Cihan tarafından 1638–1648 yılları arasında yaptırılmış. Kalenin yapımında kullanılan tuğlaların hepsi kırmızı olduğu için kızıl kale diyorlar.

Eski Delhi’de gezimize Kızıl Kale’den başlıyoruz. Babür İmparatoru Şah Cihan tarafından 1648’de yaptırılan bu kale Babür İmparatorluğu’nun ikamet ettiği yer olarak meydana gelmiştir. Red Ford olarak da bilinen bu duvarların yüksekliği 18 metredir.

Kalenin duvarları kırmızı kumtaşı ile yapılıp yine bu renkte görüldüğü için kızıl kale adını almıştır. Gerek köşkleri gerek bahçe tasarımıyla oldukça dikkat çeken Kızıl Kale’yi bir dönem İngilizler işgal etmiş ve mermer yapıların çoğu yok edilmiştir. Sarayda İslami ögeler ve Pers ögeleri birleştirilerek farklı bir tarz ortaya koyulmuştur.

Halk arasında Hal Qila olarak bilinen bu kaleye her yıl 15 Ağustos’ta başbakanların konuşma yaptığını görebilirsiniz. Günümüzde UNESCO Dünya Mirası olarak bulunan bu kale Yeni Delhi’ye geldiğinizde ilk uğrak noktanı olabilir.

Jame Mescid

Hindistan’ın en büyük camisi olarak geçen Jame Mescid, 1644-1658 tarihleri arasında inşa edilmiş. Jame Mescid Çavri Pazarı’nın yakınlarında yer alır. 25 bin kişiye birden ibadet imkanı sunacak kadar büyüktür. Giriş ücretsiz ama sizden her an para talep edebilirler.

Çavri yolu başlangıcı

Kızıl Kale’nin yakınlarında bulunan Jama Mescidi 1644-1658 yılları arasında yine Şah Cihan tarafından yaptırılan ve Cuma Mescidi olarak bilinen bu cami 25 bin kişilik kapasitesiyle ülkenin en büyük camisi olarak adını duyurmaktadır. Kızıl Kale’yi ziyaret ettiğiniz gün Jama Mescidi’ni de ziyaret edebilirsiniz.

India Gate

Hint Kapısı:

42 metre yüksekliğinde olan ve Yeni Delhi’de bulunan Edwin Lutyens tarafından yapılmış bu anıt 1. Dünya Savaşı sırasında ölen askerlerin ve aynı zamanda kazanılan zaferin anısına yapılmıştır. Hem yapılış özelliği hem de görünüşü bakımından Paris’teki “Zafer Takı’na benzediğini söyleyebiliriz. Göğe doğru yükselen bu anıt oldukça etkileyici olmakla birlikte birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir.

1931 yılında İngiliz mimar Edwin Lutyens tarafından tasarlanmış 42 metelik bir yapıdır. Hint Kapısı gittiğinizde aralarında İngiliz komutan ve askerlerin de dahil olduğu 13.300 civarında askerin adının yazıldığını öğrendiğinizde şaşırmayın.

Birinci dünya savaşında ölen 82 bin askere itafen yapılmıştır. Hint kapısının olduğu taraf temiz, modern ve düzenli bir alana sahiptir.

Raj Ghat

Eski Delhi’de bulunan Raj Ghat Hindistan’ın belki de en önemli insanlardan biri olan Ghandi’nin mezarı ve anıtının bulunduğu yerdir. Gandhi Hindistan’ın bağımsızlığını kazanma yolundaki öncü ismidir. Aynı zamanda burada ona ait eşyaların bulunduğu bir müze de yer almaktadır. Hindistan’ın adeta sembol ismi haline gelen Gandhi’ye ait bu mezar ve anıtı ziyaret etmeden Yeni Delhi’den dönmemenizi tavsiye ederim.

Chandi Chowk Pazarı

Eski Delhi bölgesinde öyle bir pazar düşünün ki kalabalık mı kalabalık, her yanınız sokak lezzetleriyle dolu harika bir pazar! Hindistan’ın meşhur sokak lezzetlerinin çoğunu burada bulabilir, her birini ayrı ayrı deneyimleyebilirsiniz. Meşhur tatlı jalebi, Hindistan’a özgü bir çeşit meşhur kızarmış börek, içi dolgulu lavaş ekmeklerini işte tam burada bulabilirsiniz. Her bir köşede adeta bir tencere görebileceğiniz bu pazarda aynı zamanda satın da alabileceğiniz birçok ürün bulunmaktadır. Hindistan’ın meşhur baharatlarından yemeklerine kadar Hindistan’ı tam manasıyla yansıtan bir pazar olduğunu söylemekte fayda var.

Jantar Mantar

Bir rasathane yani gözlemevi olarak kullanılan Jantar Mantar 1734 yılında Sawai Tai Singh tarafından tamamlanmıştır. Dilimizdeki anlamıyla “büyülü aygıt” anlamına gelen bu yapı gök cisimlerine ve onların hareketlerine olan merak sonucu ortaya çıkmıştır. Gezegenlerin, ayın ve burçların hareketlerini incelemek üzere ayrı ayrı odalar kurulmuştur. Delhi’de bulunan bu gözlemevi Hindistan’daki beş gözlem evinden biridir.

Jantar Mantar ile ilgili bir sürü fotoğraf çektim. Ayrıca burçlarların tüm fotoğraflarını görmek isterseniz 👉🏻  Jantar Mantar ayrıntılı yazıma bakmanızı tavsiye ederim.

Hindistan, Aries yani KOÇ burcunun sembolü

Jantar Mantar’da dünyanın en büyüğü olan bir güneş saati bulunmaktadır. Güneşin hareketlerini inceleyerek günün en doğru saatini söylemek üzere yapılmıştır. Astronominin tarihi ve gelişimi hakkında birçok bilgi ve alet bulabileceğiniz bu gözlemevi UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Bu yazımı muhakkak okuyun; 👉🏻  HİNDİSTAN, Jantar Mantar

Agrasen ki Baoli

Boali Hintçe bir kelime olup “kuyu” anlamına gelmektedir. Burası eskiden hem bir su deposu hem de bir anıt olarak inşa edilmiştir. Agrasen ki Baoli’de derinlerde bulunan kuyuya yaklaşık 108 basamak kullanılarak inilmektedir. Anıt kısmı ise İmpartor Agrasen adına yapılmıştır. Hindistan’ın meşhur aktörü Amir Khan’ın PK adlı filminin bir kısmı burada çekilmiştir. Agrasen ki Baoli hem Hint kapısına hem de Jantar Mantar’a yakın olarak bulunmaktadır.

New Delhi Hümayun Türbesi

Hindistan’da cami ve türbe dediğimizde karşımıza oldukça görkemli yapılar çıkmaktadır. İnşası 1572 yılında biten Hümayun Türbesi de bu ihtişamlı yapılardan biridir. Hümayun Türbesi’nin mimari İranlı Mirek Mirza Giyas’dır. Yapımında beyaz mermer ve Hindistan’ın birçok önemli yapısında göreceğimiz kırmızı kumtaşı kullanılmıştır. Babür İmparatoru Hümayun Şah vefat ettiğinde eşi Bega Begüm tarafından 1565’te yaptırılmaya başlanmıştır.  İçeride yalnızca Hümayun Şah’ ait türbe değil aynı zamanda ziyaret edebileceğiniz başka yapılar da bulunmaktadır. Hümayun Türbesi 1993 yılında Unesco Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Akshardham

Yamuna Nehri kenarında kurulmuş olan Akshardham Tapınağı’nın,  duvaları 20.000 heykel ve heyecan verici mimariye sahip. New Delhiye gelenlerin muhakkak uğradığı bu tapınak bir Hindu tapınağıdır.

Akshardham Tapınağı: Dilimizdeki anlamıyla “Tanrı’nın evi” olarak bilinen Akshardham ülkenin en büyük Hindu Tapınağıdır. Akshardham Tapınağı birçok kişinin maddi ve manevi yardımıyla 2005 yılında tamamlanmıştır. Mimari olarak oldukça dikkat çeken bu yapı özellikle akşam ışıkları yandığında adeta bir görsel şölen sunmaktadır. Üst tarafı kubbelerden oluşan ve kocaman bir bahçeye sahip tapınakta bahçedeki fil heykelleri de dikkat çekmektedir.

New Delhi Kutub Minar

Kutbiddin Aybek tarafından 13. Yüzyılda yapılan Kutub Minar yüksekliği ve Hindu-İslam karışımı mimarisiyle göze çarpmaktadır. Çevresinde medrese ve türbe bulunan Kutub Minar da Unesco tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. 72 metre yüksekliğe sahip olan bu yapı Tac Mahal yapılana dek en yüksek bina veya kule olduğu söylenmektedir. Hindistan Yeni Delhi’ye gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında gelmektedir. Kutub Minar’da her yıl Qutub festivali düzenlenmektedir. Bu festivalde Hint müzik ve danslarını büyük bir keyifle izleyebilirsiniz.

Lotus Tapınağı

Lotus Tapınağı adını Hindistan’ın meşhur çiçeği nilüferden almıştır. Nilüfer çiçeği saflığın ve ölümsüzlüğün sembolüdür.. Zaten tapınağın şekli de Lotus Çiçeğinin şeklinde beyaz bir mermerin birçok yaprağa bölünmesiyle yapılmıştır.

Tapınak İranlı mimar Faribaz Sahba tarafından yapılmış, 1986 yılında ibadete açılmış, Bahai inancını yansıtan bir tapınaktır. Bahai inancına göre tüm insanlar din ve mezhep ayırt etmeksizin bu ibadethaneye gelip ibadet edebilirler çünkü Bahai inancını taşıyanlar insanların birliğine inanırlar. Modern tarzda yapılan Lotus Tapınağı 27 mermer yapraktan oluşmaktadır. Oldukça modern tarzda yapılan ve mimari açıdan çokça ödül alan bu tapınaktaki dokuz kapı ise dokuz adet dini temsil etmektedir. Bu kapıların her biri yaklaşık 2.500 kişi kapasitesi olan büyük salona açılmaktadır. Tapınağın etrafında 9 adet havuz bulunmaktadır. Aynı zamanda tapınağın güneş enerjisi ile çalışan ilk tapınak olduğunu da belirtmeliyiz. Bu da tapınağı yapanların insanlara ve dinlere olduğu kadar doğaya da faydalı olduklarını göstermektedir.

New Delhi Ulusal Demiryolu Müzesi

Demiryolu müzesi deyince aklımıza gelen tüm eşyaların bulunduğu 10 dönümlük bir arazide bulunan bu müzede eskiye ait birçok vagon, demiryolu, tren gibi farklı eşyalar bulunmaktadır. Özellikle çocuklarınızı da götürebileceğiniz, onlara demiryolu ulaşımı hakkında bilgi sağlayan bu müze bizlere geçmişe ait oldukça faydalı bilgiler sunmaktadır.

Gurudwara Bangla Sahib

Sihizm dininin en önemli sembollerinden biri olan Gurudwara dilimizde tapınak anlamına gelmektedir. Sihizm’in meşhur altın tapınağına benzeyen bu tapınakta yer alan kubbe İslami ögeyi çağrıştırmaktadır. Sihizm’in din olarak İslamiyet’e benzer yönlerinin bulunduğunu düşünürsek buna şaşırmamalı. Tapınakta tıpkı zem zem suyu gibi kutsal olduğuna ve hastalıkları iyileştirdiğine inanılan bir su bulunmaktadır. Bu suyu ölen gurunun bir sonraki nesle şifa olsun diye bıraktığına inanılmaktadır. Guru Sihlerin din adamına verilen isimdir. Bu farklı tapınağı Yeni Delhi’de ziyaret ederken ayin saatlerine denk getirmenizi tavsiye ederim.

Rashtrapati Bhavan

Bir zamanlar İngiliz Himayesi’nde olan Yeni Delhi’de İngilizlerin ikamet ettiği yer olan bu büyüleyici saray 700 milyon tuğla kullanılarak yapılmıştır. Arka tarafında kocaman ve oldukça etkileyici bahçeleri bulunmaktadır. Hint kültürünün izlerini rahatça görebileceğiniz bu yapıda 340 adet oda bulunmaktadır.

Neredeyse birçok ülkede yer alan Modern Sanatlar Müzesi Yeni Delhi’de de varlığını ortaya koymaktadır. Önemli sanatçıların eserlerinin bulunduğu bu müzede birçok eser bulmanız mümkündür.

Lodi Gardens

Lodi bahçeleri hem şehrin ortasında nefes almak hem de yürüyüş yapmak için en ideal dinlenme ve yeşilin bir arada olduğu yerlerden biridir. Bu bahçelerde bir zamanlar yaşayan Lodi hükümdarlarının mezarları bulunmaktadır. Bahçenin ortasında kubbe şeklinde yer alan yapıda bu anıt mezarları görebilirsiniz. Ayrıca çok çeşitli sayıda farklı bitkiyi bir arada bulacağınız Lodi Gardens’ta yoga yapan insanları da görmeniz mümkündür.

Hauz Khas Village

Aslında Hauz Khas Village tek bir yerin değil birçok farklı aktivite ve yeme içmenin bir araya geldiği kapalı bölgenin adıdır. Burada oldukça lüks retorantlar, mağazalar, birçok dünya mutfağı lezzeti bulunmaktadır. Ayrıca bu bölgede etrafında yürüyüş de yapabileceğiniz şahane bir göl bulunmaktadır.

Gandhi Smriti

Hindistan’ın bağımsızlığını kazanma yolundaki bir numaralı öncüsü Gandhi adına yapılan bir anıt müzedir. Bu ev eskiden Gandhi’nin sıklıkla ziyaret ettiği varlıklı arkadaşı Birla ailesinin evidir. Gandhi son 5 ayını bu evde geçirmiş ta ki suikaste uğradığı 1948 yılına kadar. Gandhi burada dua ederken karşıt güçler tarafından öldürülmüş ve öldürüldüğü yere de Gandhi adına bir anıt yaptırılmış. Evin içerisinde Gandhi’nin kaldığı odaya ve özel eşyalarına hiç dokunulmadığı için Gandhi’yi Gandhi olarak tanıdığımız o meşhur gözlük ve kıyafetlerini de aynen bulabilirsiniz. Gandhi’yi daha yakından tanımak isteyenler onun birçok konuşmasının yer aldığı ses kayıtlarının ve kişisel eşyalarının bulunduğu Ulusal Gandhi Müzesi ve Kütüphanesini ziyaret edebilirler.

Dargah Nizamüddin Museum

Bu dergâh Hindistan’da ünlü sufi Khwaja Nizamuddin Auliya’nın dergâhıdır. Buraya her yıl hatta neredeyse her gün birçok insan ziyarete gelmektedir. Özellikle Perşembe akşamları oldukça kalabalık olan bu dergâhta Nizamuddin Auliya’nın doğum ve ölüm yıldönümü özel bir törenle kutlanmaktadır. Dargah Nizamuddin’de aynı zamanda Nizamuddin Auliya’nın türbesi de bulunmaktadır.

Chhatarpur Temple

1974 yılında inşası tamamlanan bu yapı gerçekten görülmeye değer mimarisiyle ön plana çıkmaktadır. Tamamı mermerden yapılan Chhhatarpur Tapınağı Hindistan’ın en önemli tapınağıdır. Tapınağın ortasında oldukça yükseğe doğru bir üçgen mimari göze çarpar. Hint mimarisini en güzel şekilde yansıtan bu tapınak halk arasında da oldukça rağbet görmektedir.

Tomb of Safdarjang

Bizdeki adıylaSafdarjang’ın Mezarları” anlamına gelen Tomb of Safdarjang 1754 yılında Nowab Safdarjung için inşa edilmiştir. Yine Hindistan’ın birçok yerinde olduğu gibi bu mezarların yapımında da kumtaşı ve mermer kullanılmıştır. Bir büyük kubbesi, mimarisi ve önündeki minik göletiyle oldukça görkemli bir anıt olarak karşımıza çıkmaktadır. Merkezinde bir mozole bulunan anıtta ayrıca gizli merdivenli bir podyum da bulunmaktadır.

New Delhi’de Alışveriş

Hint Kumaşları

Hindistan Dövme

New Delhi’ye tekrar geri gelecektik. New Delhi’de gezimizi tamamladıktan sonra sonra Rishikesh’e gitmeye hazırdık. Rishikesh şehrinde yaşayan Hintli yoga ustası Guru bizi karşılayacak ve gezdirecekti. Onun ağzından Hindistan’ı ve Rishikesh’i dinlemeyi sabırsızlıkla bekliyorduk.

Rishikesh şehrine gitmek üzere otobüs kullanmaya karar verdik. New Delhi’den Rishikesh’e giden bir otobüsle gece yolculuğu yapacak ve gün kaybetmeyecektik. Sonr ki Varanasi, Agra, Jaipur şehirleri için tren kullanacaktık. Sizler için Detaylı Rishikesh yazısı hazırladım.

Benzer Yazılar