Toskana Bölgesi ve bölgenin harika kasabalarını ziyaret ettik. Pisa kulesinden, Sienada’ki Piazza del Campo meydanına, Harika İtalyan makarnalarından şaraplarına aradığınız her şeyi bu yazıda bulabilirsiniz. Toskana Bölgesi ve gezilecek yerler Siena, Pisa, San Gimignano Kasabası en önemli yerlerinden biridir.
Siena
Toskana bölgesi ve gezilmesi gereken kentlerinden Siena, adeta Ortaçağ’dan fırlamış gibidir. Dünya Kültür Mirası Listesi’nde olan kent, film platolarına benzemektedir. Roma’nın kuzeyinde olan Siena, Floransa’nın güneyinde yer alır. Sokaklarındaki Arnavut kaldırımları sizi eskiye götürüyor. Korunmuş doğallığı ile romantik bir şehir.
Piazza del Campo
Kentin meşhur meydanı Piazza del Campo ile gezimize başlayabiliriz. Burası şehrin en turistik yeri. Başta belirttiğimiz gibi Ortaçağ dokusunu burada hissetmek mümkündür.
Meydan öyle güzel öyle tatlı bir güneş alıyordu ki taşlar ısınmıştı. Hafif bir serinlik olduğu için biraz üşümüştük ve bu meydana geldiğimiz an sadece dokusu değil o sıcacık hissi de bizi çok mutlu etti. Bir anda kendimizi taşlara oturmuş ve etrafı izlerken bulduk. Uzun süre ailemle birlikte oradan ayrılmak istemedik.
Güneşten ısınmış kaldırım taşları dinlenmek için harika bir fırsat sunuyordu. Muhakkak meydanın ortasına geçip uzanın ve etrafta size anlatılan hikayeleri gözünüzde canlandırmaya çalışın. Zamanında yapılan at yarışlarını düşündükçe zihninizde çıktığınız zaman yolculuğu size apayrı bir keyif verecektir.
Kentte gotik mimarisi ile Duomo Katedrali dikkat çeker. 13. yüzyılda Piazza del Campo Meydanı, bir pazar yeri olarak kullanılmıştır. Dünyaca bilinen at yarışı Palio Festivali de burada yapılmaktadır. Yine bu meydan çevresinde ileri gelen kafe ve restoranlar bulunmaktadır.
Meydan çevresinde Palazzo Pubblico yani halk sarayı bulunur. Yine 13. yüzyıldan kalan saray, günümüzde belediye binası olarak kullanılır. Palazzo Pubblico gotik mimaridedir ve aynı yerde Museo Civico isimli bir müze bulunmaktadır. Ayrıca yine burada Torre del Mangia isimli kuleye çıkarak Siena’nın muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz.
Fonte Gaia Çeşmesi
Yine bu meydan çevresinde Fonte Gaia Çeşmesi bulunur. Yerel halk tarafından genellikle “Neşeli Çeşme” olarak da anılan bu çeşmeye turistler oldukça yoğun ilgi gösterir. Bu nedenle her daim söz konusu çeşmenin önünde fotoğraf çekmek için bekleyen turistlerle karşılaşmanız olağandır. Biz burada fotoğraf çekmemişiz ama Floransa’nın sokaklarında her an karşınıza olmadık bir çeşme çıkabilir. Sokakta içilebilen bir çeşme bulunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Duomo Katedrali
Toscano bölgesinde gezilecek yerler arasında katedrallere özel bir parantez açabiliriz. Siena’da da Duomo Katedrali görülmeye değer yerler arasındadır. Siena Katedrali olarak da geçen yer de aynı biçimde gotik bir mimariye sahiptir. Ünlü sanatçıların eserlerini bu katedralin içerisinde görebilirsiniz.
Santa Maria Assunta Katedrali de bilinen dinî yapılarındandır. Bu katedralin ön tarafı kabartmalı heykellerle oldukça görkemlidir. Dinî yapılardan bir başka ziyaret edilmesi gereken önemli yer de St John Vaftizhanesi’dir. Rönesans döneminin önemli eserlerinden biri olarak kabul görür.
Müze gezmek isteyenler;
Müze gezmek isteyenler ise Siena Ulusal Galerisi’ni gezmek ile başlayabilirler. Bu müzede Siena’da yaşamış tüm sanatçıların eserlerini görebilirler. Başka görülmesi gereken müze ise Santa Maria della Scala’dır. Bu müze de oldukça geniş bir içeriğe sahiptir ve bilinen en eski hastanelerden biri olarak inşa edilmiştir.
Müzelerden sonra kültür turuna Piccolomini Kütüphanesi ile devam ettik. Buradaki kitapları inceleyemeseniz de mimari olarak incelemenize izin verildiği söyleniyor. Siena katedralinin içerisinde bulunan Piccolomini Kütüphanesi’nin harika bir mimarisi var. Boyanmış freskleri ve dekoratif el yazmaları görülmeye değer.
Palazzo Salimbeni, yani Salimbeni Sarayı’nın ise dünyada kurulan ilk banka olduğu bilinmektedir. Hiç şüphesiz ki bu da oldukça heyecan verici ve ilginç bir detaydır. Mekan, günümüzde müze olarak ziyaret edilebilir. Yine bir müze olan Pinacoteca Nazionale isimli Resim Müzesi görülmeye değer müzeler arasındadır.
Siena bölgesinde bazilikalara da ayrı bir yer açmak lazım olsa gerek. Bu bazilikalardan Santuario di Santa Caterina bazilikası birçok dinî yapının bir arada olduğu, fresklerden oluşan bir bazilikadır. Yine San Francesco bazilikası Mısır haç tasarımına göre yapılmış, dışı sade içi gösterişli ve aynı zamanda etkileyici bir gotik yapısı olan bazilikadır. Ayrıca şehrin batısında yer alan San Domenica bazilikasının içi de görülmeye değer bir yapıdadır. Eğer vaktiniz kalırsa bu bazilikaya göz atmayı unutmayın.
Siena’da bulunan Fortezza Medicea adıyla anılan Medici kalesi Cosimo Dükü tarafından inşa edilmiştir. Kalenin tarihi öneminin yanı sıra yaz aylarında düzenlenen konser ve etkinlikleriyle de adından bahsettirmektedir.
Santa Maria dei Servi içinde önemli eserler barındıran bir kilisedir. Kilisenin en ünlü freski 14. Yüzyıldan kalma “Masumların katliamı” isimli fresktir.
Dilimizdeki karşılığı “su musluğu” olan Porta dei Pispini çeşmesi şehrin doğu tarafında bulunan bir çeşmedir. Yine eğer vaktiniz kalırsa bu çeşmeye bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Siena’da Yeme-İçme
Toskana bölgesi Siena’da yeme-içme kültürü deyince elbette Toskana bölgesinde yer almasından dolayı şarapları, pici adı verilen makarnaları, badem ezmeli kurabiyeleri ve enfes soslu pizzaları akla gelir. Bir çeşit makarna olan piciyi diğerlerinden ayıran şey daha kalın kesilmesi ve Toskana bölgesine ait özel soslarla buluşturulmasıdır. Üzerine son dokunuş olarak konulan parmesan peynirleri de tatmak için iştah kabartmaktadır. Pici makarnayı yerken içindeki her bir lezzeti damağınızda hissederek yemenizi öneririm.
Toskana bölgesi bir trüf mantarı cenneti olduğundan trüflü ve pesto soslu bir makarnayı tadını çıkararak yiyebilirsiniz. Elbette yanına bölgenin meşhur üzüm bağlarından yapılan şaraplardan bir kadeh söylemeyi unutmayın.
Siena’ya gelmişken meşhur bademli kurabiyesi “Ricciarelli”yi denemeden olur mu? Özellikle bu kurabiyelerden yapan küçük, şirin bir dükkâna girdiğinizde bu kurabiyelerin kokusu sizi alır ve adeta büyüler. Dilerseniz yanına bir expresso içerek ağızda muhteşem bir tat bırakan bu kurabiyeleri mutlaka denemelisiniz.
Son olarak alışveriş için Via Banchi di Sopra caddesini tercih edebilirsiniz. Burada birçok mağaza bulmanız mümkündür.
Pisa
Toskana Bölgesi ve en bilinen şehirlerinden Pisa da aynı şekilde Dünya Kültür Mirasları Listesi’ndedir. Pisa; Pisa şehrinde Piazza dei Miracoli’de yer almaktadır. Kule, Siena ve Floransa’daki gibi meşhur katedraller gibidir.
İtalya, Pisa Katedrali
Katedral Pisa, kulesi kadar ünlü değildir ama Toskana’nın en büyük katedralidir. Tarihte önemli kişilerin mezarlarını içerisinde barındırır.
Piazza dei Miracoli, Mucizeler Meydanı
Pisa şehri için “Piazza dei Miracoli” başka bir deyişle “Mucizeler Meydanı” ile söze başlamak doğru olur çünkü meşhur Pisa Kulesi tam olarak buradadır. Düz bir biçimde ayakta olsa belki de bu kadar dikkat çekmeyecek ama kule eğiktir ve eğik olmasının sebebi zeminin yumuşak olmasıdır. Aslında Pisa Katedrali’nin çan kulesi olarak inşa edilmiştir.
Kocaman bir alanda karşımızda eğik duran pisa kulesini görmek gerçekten bizi heyecanlandırmıştı. Ne de olsa tüm seyahatlerin olmazsa olmaz görüntüsü ve sembolüydü. Bir gezginseniz ve Pisa’yı görmemişseniz sanki tam anlamıyla seyahat etmemişsiniz gibi hissettiren bir kuleydi. İnsanın öyle bilinçaltına işlemiş ki o an orada olduğumuz için mutlu olduk. Ölmeden önce yapılacaklar listesinden Pisa kulesini artık silebilirdik. Orada dakikalarca o alanda kaldık. Çimlerin üzerinde dinlendik ve o geniş arazinin özgür enerjisini hissettik.
Etrafta ne olduğunu merak ederek turumuza bu minik tekerlekli bisikletlerle devam ettik. Gerçekten büyük bir alan ve böyle bir bisiklet turu harika geldi. Muhakkak denemenizi tavsiye ediyorum. Biz hem eğlendik, hem de çok yorulmadan meydanı baştan aşağıya turladık çünkü gerçekten büyük bir alan.
Aynı meydanda Pisa Vaftizhanesi de bulunmaktadır. Meydanda olan kule ve katedralle beraber görülmesi gereken yerlerdendir. Dışı ne kadar görkemli ve süslü bir mimariye sahip olsa da vaftizhanenin içi oldukça sade biçimdedir ve Pisa Kulesi gibi zamanla yana eğimlenmeye başlamıştır.
Pisa insanda romantik bir his uyandırıyor.
Ayrıca nedenini bilmiyorum ama Pisa insanda romantik bir his uyandırıyor. Aslında hiç romantik bir görüntüsü ya da hikayesi yok ama insanların bir çoğu romantik bir atmosfer deneyimliyor. Piknik çantalarından çıkardıkları kadehler ve şaraplarla bu anı daha da sihirli bir hâle getiriyorlar. Belki de insanlar hayallerini gerçekleştirip seyahat ettikleri için bile duygularını daha coşkulu hissediyor.
Tabii ki aynı duygular bizi de sarıyor. Hayatın o monotonluğundan çıkıp, buraya gelmek harika ve ‘İşte buradayız’ diyebilmek bize garip bir huzur veriyor. Bence herkesin ölmeden önce muhakkak yapılacaklar ve görülecek yerler listesi olmalı.
Vaftizhane Pisa
Gördüğünüz gibi bu kocaman alan nefes aldığınızı ve tüm dünyadan insanlarla burada aynı amaç uğruna bir olduğunuzu hissettiriyor. Burada çimlere oturup çantanızdan çıkardığınız atıştırmalıkları yiyebilirsiniz. Ayrıca müzik dinleyip rahatlayabilirsiniz.
Sonrasında tekrar Mucizeler Meydanı’na geri dönüp küçük bir gezinti daha yapıp Pisa kulesine veda ediyoruz.
Pisa’da gezilmesi gereken yerlerden biri de Camposanto Anıt Mezarı’dır. Anıt mezar 4. Haçlı Seferi’nde Golgotha’dan buraya gelen toprağın etrafına inşa edilmiştir. Burayı gezdikten son Şövalyeler Meydanı’na geçebilirsiniz. Meydan, Pisa şehri için Ortaçağ’da siyasi merkez olarak kullanıştır. Günümüzde halkın buluşmak için kullandığı bir nokta hâline gelmiştir.
Pisa’da gezilecek müzelerin başında Snopie Müzesi gelmektedir. Burada 14. ve 15 yüzyıldan günümüze kadar korunan eserleri görebilirsiniz. Tabii ki Pisa’daki tek müze bununla sınırlı değil. Kültür turunuza Opera Del Duomo Müzesi ile devam edebilirsiniz. Ortaçağ’dan heykeller görebileceğiniz müzenin kendi binası da oldukça görkemlidir.
Toskana Bölgesi
San Gimignano Kasabası
Toskana bölgesinde Siena’ya bağlı olan, Ortaçağ mimarisi taşıyan, dar sokaklarıyla ünlü ve adeta büyüleyici bir havası olan San Gimignano köyünden bahsetmeden Toskana bölgesini anlatmak olur mu? San Gimignano, merkezi İtalya’nın Toskana bölgesinde Siena iline bağlı bir komündür. Aslında bu kominin etrafı surlarla çevrili çok iyi korunmuş bir Orta Çağ kasabasıdır. Unesco tarafından Dünya Kültür Mirası’na eklenen bu köye girdiğiniz andan itibaren yüksek kuleleri, dar sokakları sizi bulunduğunuz yerden alıp Ortaçağ’a götürecektir.
Normalde bu kadar taş yığını beni iyi hissettirmez ama buraya geldiğimde bir kasabanın içinde değil de bir film setinde dolaşıyor gibi hissediyorum. Burada yaşayabilir miydim? Pek sanmıyorum. Hep yüksek duvarlar, dar yollar ve bol bol taş yapılar yaşamak için seçebileceğim yerler arasında değil. Bu yüzden San Gimignano kasabasına girdiğimizde bir kasabadan çok yapay bir set ortamına giriyor gibi hissediyoruz kendimizi.
Toskana bölgesi; San Gimignano Kasabası
Bu yüksek kuleler şehrin savunması için yapılmış diye düşündük ama durum öyle değil. Bu kulelerin esas yapılış amaçları aristokrat ailelerin ne kadar zengin olduklarını birbirlerine göstermektir. Ne kadar yüksek kule o kadar çok zenginlik anlamı taşımaktadır.
Toskana bölgesi; San Gimignano köyü, Ortaçağ’ın Manhattanı…
San Gimignano köyü bu yüksek kulelerden dolayı “Ortaçağ’ın Manhattan”ı olarak anılmaktadır. Bu kulelerden ne yazık ki günümüze sadece 14 tanesi ulaşmıştır. Bu kulelerden en yükseği 54 metre yüksekliğinde olan “Torre Grossa” kulesidir. Bu yüzden kuleye çıkması biraz zahmetli. Ama eğer başarabilirseniz harika bir manzara sizi bekliyor olacak.
San Gimignano köyünün en önemli meydanı adını ortasındaki su kuyusundan alan Piazza della Cisterna’dır. Zaten köye antik giriş kapısından girdiğinizde meydan direk karşınıza çıkacaktır. Ayrıca etrafı kafelerle, taş binalarla ve yüksek kulelerle çevrili bu meydan köyün en güzel meydanıdır. Meydanda bulunan ve dört yıl üst üste dünyanın en iyi dondurmacısı seçilen “Galeteria Dondoli”yu mutlaka ziyaret etmeli, tiramisulusundan sütlü dondurmasına çeşit çeşit dondurma çeşitlerinin tadına bakmalısınız. Dondurmacının önündeki uzun kuyruklar sizi korkutmasın demek isterdim ama çok uzun kuyruk gördüğümüzde bazen denemekten vazgeçiyoruz. Her zaman en popüler yer illa en lezzetli yer diye bir kural yok. Siz seyahatiniz sırasında ne deneyimlemek istiyorsanız kendinizi o akışa bırakın.
Şehrin ikinci meydanı olan Duomo Meydanı’nda şehrin bir zamanlar katedrali olan “Collegiate” kilisesi, kentin belediye sarayı “Palazzo del Popolo”, kent müzesi “Museo Civico” ve yukarıda bahsettiğimiz şehrin en yüksek kulesi olan “Torre Grossa” bulunmaktadır. Ayrıca Kulenin yakınlarında bulunan San Gimignano 1300 müzesini de mutlaka ziyaret etmelisiniz. Müzenin amacı San Gimignano’nun 1300 yılındaki görüşünü minyatür bir biçimde ele almaktır. Müzedeki her bir eser ünlü sanatçılar tarafından yapılmıştır. Bunların dışında “Sant Agostino Kilisesi”ni ve işkence müzesi olan “Museo della Tortura”yı da ziyaret ettiğinizde San Gimignano turunuzu tamamlamış olacaksınız.
Emin olun San Gimignano Kasabası’nda harika resimler çekeceksiniz!
Eğer fotoğraf çekmekten hoşlanıyorsanız San Gimignano Kasabası’na muhakkak hazırlıklı gidin çünkü kendi kendinize “Gerçekten burada biri yaşıyor mu?” diye soracağınız evler, minik balkon pencereler, taş duvarların kenarında göreceğiniz renkli çiçekleri çekmek isteyeceksiniz. Bazen de kendinizi bir film setinde gibi hissedecek ve kulağınızda bir müzik duyacaksınız.
Maalesef günümüzde modern dünyanın bize sunduğu acı bir gerçek var. Birbirine benzer evler, mimariler ve yaşantılar arasında gözümüz bazen farklı bir şey arıyor. İşte bir anda kendinizi zamanın başka bir köşesinde bulacağınız bu kasabada güzel fotoğraflar çekeceğinize eminim.
Toskana Bölgesi; San Gimignano’da Yeme-İçme Kültürü
Peki, San Gimignano’da yeme-içme kültürü nasıldır sorusunun cevabına gelince elbette öncelikle bölgenin meşhur Chianti veya San Gimignano’ya özgü Vernaccia şaraplarından bahsedeceğim. Burada birçok şarap evinde şarap deneyebilirsiniz ayrıca hediye olarak şarap alabilirsiniz. Kentte şaraplar meşhur olduğundan peynir ve şarküteri ürünlerine ağırlık verilmektedir. Ama bunun dışında şarabınızın yanında pizza ve makarnayı da tercih edebilirsiniz. Ayrıca zeytinyağı, peynir ve şarküteri ürünleri de meşhur olduğundan kendinize veya sevdiklerinize bu ürünlerden hediye götürebilirsiniz.
Toskana Bölgesi ve Lucca Şehri
Lucca, İtalya’nın kuzeyindeki Toskana yönetim bölgesinde, bir İtalyan kentidir. Burası, Rönesans döneminden kalmadır. Surları oldukça iyi korunmuştur ve ünlüdür. Zaten şehir eski bir dönemden çıkmış gibi görünmektedir. Ayrıca 1987 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklenmiştir. Caddeler araç trafiğine kapalı olduğu için çok sayı da insanın bisiklet kullandığını görebilirsiniz. Şehir surlarla çevrili olduğu için şehrin merkezine ya kapıdan ya da surların arasından geçiş yapılıyor. Aslında çoğu turistin tercih etmediği bu şehir görülmeye değer farklılıklarda. Kiliselerin fazlalığından dolayı burası ”Yüz Kilisenin Şehri” olarak da geçiyor.
Toskana bölgesi olan Lucca Şehrindeki San Michele in Foro (chiesa di san michele in foro)Roma Katolik Bazilika Kilisesi.
Bu kilisenin en önemli özelliği, başlangıçta Melek Mikail’e adanmak için tasarlanmış olmasıdır. Kilisenin ihtişamı, detayları, zamanındaki konumu nedeniyle Lucca’daki en sık ziyaret edilen turistik yerlerden biri olarak kabul ediliyor.
Biz Lucca şehrinde kaybolarak sokakları dolaşmak istedik. Zaten her sokak, keşfedilecek başka bir sokağa açılıyor. Ayrıca surların etrafında ki dinlendirici yeşillik tüm yolculuğun yorgunluğunu alıp götürüyor. Sıcakladığımız bir anda bir ağaç altına geçip dinlenme ve serinleme şansı bulduk. Bu yüzden Lucca şehri akıllarımızda daha çok dinlendirici bir şehir olarak kaldı.
Lucca’ya gittiğinizde görmeniz gereken diğer yerler ise şöyle;