İran’da kadın olmak ne demek? İran’da Kadınlarını bekleyen yasaklar. Başörtüsü, makyaj, İran kuaförleri, İran’da kadınlarının araba sürmesi ve daha fazlasını bu yazımda bulabilirsiniz.
İran’da Kadın olmak
Diyelim ki İran’a bir kadın olarak tek başınıza gittiniz. İşte o zaman sizi bekleyen çok daha farklı bir bakış acısı olacaktır çünkü yasakları ya da bir kadın olarak özgürlükleri nereye kadar esnetebileceğinizi bilmediğiniz için çok temkinli ve dikkatli bir başlangıç yapacaksınız. İşte bu noktada bir kadın olarak sizin gözünüzden İran kadınlarının yaşantıları size çok daha farklı gözükecek. Bir otele gideceksiniz ve orada açtığınız televizyonda belki de sadece İran kanallarına denk geleceksiniz. Sadece izin verilen filmlere, haberlere ve müziklere denk gelecek ve onlara bakarak bir karar vereceksiniz. Sonra dışarı yemek yemeğe çıktığınızda etrafınızdakilere göre seçimler yapıp yürüyeceksiniz. İşte o noktada evlerde neler olup bittiğini, bir İran kadınının isterse internette neler yapabileceğini, hangi belgeselleri ya da konserleri izlediğini kaçıracaksınız. Evde nasıl yemekler hazırladığını ve akşam yemeğinde misafirlerine içmesi için bardaklarına ne koyduklarını hiçbir zaman bilemeyeceksiniz.
İşte bu yüzden İran kadınlarını anlatmak gözü kapalı bir file dokunmak gibidir. Deneyimlediğiniz gerçeklikler size her seferinde farklı şeyler öğretecektir.
İran’da kadın olmak kolay mı? İran’da bir kadın olarak bunları kesinlikle yapmayın!
Kadınlar Ve Yasaklar
- Caddelerde ve sokaklarda bisiklete binmeyin. Park veya ormanda bisiklete binip keyfini sürebilirsiniz.
- Bir dönem dar pantolonun üzerine çizme giymek yasaktı. Şimdilik bu yasa kaldırıldı ama eğer kışın İran’a gidiyorsanız yanınıza çizme götürmeyin.
- Kışın başörtü yerine şapka takmak iyi bir fikir gelebilir ama şapkayla bütün şehri dolaşmak güvenlik açıdan tehlikeli çünkü bazı insanlar size ters bakabilir veya laf atabilirler. Henüz şapka takmak devlet tarafından onaylanmadığı için hâlâ suç olarak bilinir.
- Deniz göl nehir gördüğünüzde canınız yüzmek isteyebilir ama maalesef siz mayo ile denize ulu ortada giremezsiniz. Merak etmeyin kadınlara özel plajlar var orada rahatlıkça yüzüp güneşlenebilirsiniz.
- Sevdiğiniz futbol takımın maçına gidemezsiniz çünkü stadyumlar sadece erkeklere özel.
- İran’daki otobüs ve metroların kadınlar ve erkekler kısmı farklı. Otobüslerde arka kısım ve metrolarda 2 ön ve 2 arkada vagon sadece kadınlara özel. Otobüste erkekler bölümünde oturamazsınız. Metroda erkekler vagonuna gitmenize sakınca yok ama çok kalabalık olduğu için bence hiç denemeyin.
- Bir dönem tayt giymek yasaktı. Şimdilik bu konu hakkında bir sorun yaşamıyoruz ama kısa çok parlak canlı renkli yırtıkları çok fazla olan pantolonları giymemelisiniz.
- Bazı nargilecilere sadece erkekler girebilir. Kahvehane isimli nargilecilere kadınların girmesi yasak.
- Sokakta veya konserde dans etmek yasak. Güzel bir gurup neşeli bir parça çaldığında lütfen kendinizden geçip dans etmeyin.
- Ramazan ayında sokakta, AVM’lerde, arabada, parkta kısacası hiçbir yerde hiçbir şey yiyemezsiniz.
- Başörtü takmak ve manto giymek zorundasınız.
- Motosiklet süremezsiniz.
- Sokakta sigara içmek hoş karşılanmaz ama kafelerde veya arabada sigara içebilirsiniz.
- Çok dar ve çok kısa manto giyemezsiniz.
Hadi yasaklardan bahsetmişken, Erkeklerinkinden de bahsetmeden geçmeyelim.
- Sokakta şort ve kolsuz gömlek giyemezler.
- Alkol içmek yasak. (herkes için)
- Metroda kadınlar vagonuna giremezsiniz.
- Kadın iç çamaşır mağazalarına giremezsiniz.
- Makyaj yapamazsınız.
- Küpe takmak hoş karşılanmaz.
- Sokakta öpüşmek yasak. (eşinizle bile)
Bu kurallar her dönem değişir. Kimi zaman daha katı olabilir.
İran’da Kadın olmak
Neden İran’da ilk öğrendiğim şey makyaj yapmak oldu?
Kuzenime makyaj yapmanın niye bu kadar önemli olduğunu sorduğumda çok basit bir cevap aldım “çünkü tek gösterebileceğimiz yer yüzümüz” dedi. Tek gösterebilecekleri yer yüz, eller ve dirseğe kadar olan kollardı. Bu yüzden İran’daki kadınların kollarının tüysüz olduğunu ya da jiletle aldıklarını görürseniz hiç şaşırmayın. Kıllı bir kadın kolu çok kabul edilebilen bir şey değil. Ayrıca aynı özende tırnaklar ve makyaj bir kadını tamamlayan diğer ayrıntılar… Yasakların içerisinde bedenlerine müdahale edebildikleri belirli bölgelerde özgürce kendilerini yansıtmak istiyorlar.
İran’da kadınların yaptığı Makyaj
İran kadınları dediğimde aklıma ilk gelen tabii ki makyaj değil ama size sürecimi anlatabilmem için ilk deneyimlediklerimi önce paylaşıyorum. Aslına bakarsanız İran’da bir kadın olmak diye bir başlık açsam sanırım sayfalarca yazmamız gerekecek. İran’da bir kadın olmayı nasıl deneyimleyeceğiniz, oraya kiminle, nasıl ve ne zaman gittiğinizle ilgilidir. Benim gibi arkanızı güvenle yaslayacağınız ve olan bitene kendinizi teslim ettiğiniz bir İran yolculuğundaysanız tabii ki İran kadınlarını önce makyajından, samimiyetinden, güzelliğinden, zekasından tanıyacaksınız. Zeka bu işin neresinde diye sormayın. Eğer sizde sürekli yasalar arasında hayatınızı normal yaşayan bir İran kadını olsaydınız, her açığı, her ayrıntıyı ve yasağı iyi düşünüp irdelemeniz gerekecekti. İşte bu yüzden hayatınız diğer ülkelerdeki kadınların hayatına benzeyebilir.
Yüzümde neden bu kadar makyaj olduğunu merak ediyor olabilirsiniz. Aslına bakarsanız İran’a gidesiye kadar böyle güzel makyaj yapan birilerini görmemiştim. Yaşadığım şaşkınlıklardan birisi de İran makyajı diyebiliriz. Dışarıya dolaşmaya gideceğimiz zaman evdeki kızların yaptığı makyajlar beni hayretler içinde bırakmıştı. Normalde bizim bir allık ve ruj sürüp çıkacağımız bir yere İran kızları gayet özenli, şık ve güzel makyaj yapıyorlardı.
Rujun, göz kaleminin her çeşidi…
Tahran sokaklarındaki birçok kızı defileden çıkmış gibi özenli, güzel görebilirsiniz. Evet tamam bazıları çok abartılı ama inanın etraf onu bile kendine yakıştıran çok güzel kızlarla doludur. Aslına bakarsanız içten içe İranlı bir kız olduğum için ilk defa gurur duymaya başlamıştım. İşte kuzenlerimin evinde makyaj çekmecelerini açtıkları an küçük dilimi yutmak üzereydim. Rujun, göz kaleminin her çeşidi, her rengi mevcuttu. Bu yüzden benim dışarıya çıkmadan önceki hazırlığım biraz uzun sürüyordu. Kuzenlerim beni de hazırlamaya başlar ve harika renkleri cömertçe kullanırlardı. İlk havalimanında gördüğüm o korku yerine kendimi keşfetmeye başladığım bir maceraya dönüşmüştü. Kıyafetim, örtüm, makyajım her şey değişiyor ve ben gittikçe değişiyordum. Günlük veya ev kıyafetleriyle kimsenin dışarı çıkmadığını hatta bakkala bile gitmek için genellikle üstlerini değiştirdiklerini söylemek isterim.
İran Kuaförleri;
Eğer bir kadın olarak İran’a gittiyseniz muhakkak tırnaklarınızı yaptırın. Bu sizin için farklı bir deneyim olacaktır.
Ardından bir İran kızı olarak düğün hazırlıklarının ikinci aşamasına geçtik ve soluğu tırnak yapan kuaförlerde aldık. İşte bu da beni çok şaşırtmıştı çünkü benim ülkemde kuaföre gider ve basit bir manikür yaptırırdınız. İran’daysa durum çok farklı. Kuaförden aldığım randevuya rağmen Tahran kuaföründe banka gibi sıra numarası alıp sıraya girmiştik. Gerçekten yukarıda yanan ışığı takip ediyor sıranın bize gelmesini bekliyorduk. Böyle bir kalabalık ve güzelliğe olan düşkünlük beni çok şaşırtmıştı. Benim tırnaklarım bile yoktu ve nasıl tırnağımı yapacaklarını olmayan Farsçamla anlatamayacağımı anladığımda sessizce sıramı beklemeye devam ettim. Kızların tırnakları inanılmaz uzun, işli ve süslüydü. Hatta bazı İran kızlarının tırnaklarında tırnak küpesi dahi vardı. Tırnağının ucuna minik bir delik açıp küpe takıyorlardı.
İran’da kadın olmak; Yüzdeki kılları jiletle temizliyorlardı
Ayrıca düğün için hazırlanan gelinin yüzündeki tüm kıllar jiletle temizleniyordu. Bu anı gördüğümde gözlerim yerinden çıkmak üzereydi, Durun yapmayın demek istedim ama sadece yutkunabildim. Yüzleri çok daha pürüzsüz görünsün diye tüm yüzlerini ve kollarını çok ince bıçaklı bir jiletle temizliyorlardı.
Düğün günü tekrar kuaföre gelmiştik. Artık beni neyin beklediğini biliyordum. Tabi Farsça konuşmadığım için kuzenlerim benim adıma kuaförle konuşmuştu. Sanırım kuaföre ‘ne gerekiyorsa Yasemin için yapın’ demiş olmalılar ki, kuaför elinde ince başlı jiletle yüzüme doğru yaklaştığında, dehşete düştüm. Ne zaman yüzüme doğru gelen jileti gördüğüm öğrendiğim Farsçayla ‘nemiham’ demem bir oldu. İstemediğimi, yüzümü böyle kıllarıyla sevdiğimi anlatmam zor olsa da onlar durumu hemen anladılar.
Siz siz olun, istemiyorum kelimesinin Farsçasını aklınızın bir ucuna kazıyın. Tırnak sırası bana geldiğinde ayrı bir odaya alındım ve tırnaklarım sıfırdan uzatıldı ve protez tırnak yapıldı. Tabii o günler protez tırnağın ne olduğunu bilmediğimi düşünürseniz bana ait olmayan harika tırnaklarımın olmasının nasıl da şaşırtıcı olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Eğer bir kadın olarak İran yolculuğu yapacaksanız bir kuaförden randevu alın ve kendinize harika bir tırnak yaptırın. Gerçekten sizin için farklı bir deneyim olacaktır.
İran’da Kadın olmak
İran’da Kadınlar Nasıl Giyinir?
Büyük bir mantocuya gittik ve doğruyu söylemek gerekirse içeride satılanlar beni şaşırttı. James Bond filmlerinden çıkma, vücudu saran, önden düğmeli ve kalın kemerli bir manto çıkarttılar. Bana sorarsanız o bir manto değildi, o vücut hatlarını harika bir şekilde gösteren, kendi ülkemde olsa kesinlikle alacağım çok şık bir ceketti. Ardından yeni bir örtü aldık ve örtünün yarısı yok gibiydi. Minik, renkli, yarım ve çok tatlıydı. Sanki James Bond filmlerindeki eksik parçayı tamamlamak için bir aksesuar gibi duruyorlardı. Saçlarımın önünü gösteren yarım örtüm, taktığım gözlükle tamamlanmıştı. Sanki birazdan eski Amerikan filmlerindeki gibi üstü açık bir arabayla dolaşmaya çıkacak gibiydim. Tabii ki herkes böyle giyinmiyordu. Tahran sokaklarında kadınlar ikiye ayrılmış gibiydi. Bir kesim makyajsız, siyah çarşaflı ve fazlaca kapalı diğer kesim ise benim gibi giyiniyordu. Hatta çoğu kadın benden daha abartılı, bol makyajlı ve dikkat çekiciydi.
Artık İran’ı ve orada yaşayan ailemi tanımaya hazırdım. Öncelikle düğünü yapan amcamın evinde kaldım. Aile bireylerinin isimlerini ve ayrıntılarını paylaşmayacağım çünkü yazacağım bir yanlış kelime onları zor duruma sokabilir diye düşünüyorum. İran’la ilgili ilk bilmeniz gereken sizin günlük hayatta yaptığınız o çok sıradan şeylerin orada yasak olabileceğidir. Ülkenin hâlâ devrim kurallarına göre yönetildiğini düşünürseniz kimseyi zan altında bırakmak istemem. Bu yüzden bundan sonra yazacaklarımda ailemle ilgili detaylara çok girmeyeceğim. Her biri kalbimde sonsuz bir sevgi ve yere sahip.