Çocuğuma bir yemeyi nasıl sevdirebilirim sorusu sanırım bir çok ebeveynin aklını kurcalayan bir soru. Bir çocuğa yemeği sevdiremezsiniz eğer isterse bir çocuk o anki fiziksel ve psikolojik faktörlere bağlı olarak o yemeyi ya sever ya da sevmez. Tabi ki bu çocuk aç olmadığında ve sizin istediğiniz yemeyi sizin istediğiniz saatlerde ona yedirmeye çalıştığınız durumlarda geçerlidir. Şimdi gelelim diğer duruma, peki bir çocuk aç olduğunda yemeye aşık olur mu?
Ebeveynler olarak, çocuklarımızın sağlıklı ve çeşitli gıdaları deneyimlemelerini ve sevmelerini isteriz. Ancak, bir çocuğun bir yemeği sevmesini sağlamanın en etkili yolu onu biraz aç bırakmaktır. Daha doğrusu çocuğun acıkmasını beklemektir. Evet, doğru duydunuz: Açlık!
Açlık!
Açlık, aslında kötü bir şey değildir ve doğru şekilde yönetildiğinde, çocukların yiyecekleri deneyimleme ve beğenme şekillerini kesinlikle etkiler. Aslında aç bırakma kelimesi çok yanlış kullanılıyor. Tam olarak söylemeye çalıştığım şey yemek yemeyi isteyen bedensel sinyallerin çocuk tarafından hissedilmesi. Bedenimizde yemek yemek istiyorum sinyali gelmeden yediğimiz her yemek daha az lezzetli ve çekici olacaktır. Peki biz neden çocuklar acıkmadan onlara yemek yedirmeye çalışırız?
Neden çocuklar acıkmadan onlara yemek yedirmeye çalışırız?
Birçok ebeveyn, çocuklarının hiçbir zaman aç olmaması gerektiği düşüncesine sahiptir, ancak bilimsel araştırmalar açlığın ve özellikle yemek öncesi açlığın, insanların bir yemeği ne kadar beğendiğini etkileyebileceğini göstermektedir. Bir araştırmaya göre, açlık durumunda olan katılımcılar, aç olmayanlara göre yemeklerini daha fazla beğenmişlerdir (Bischoff et al., 2016).
Açlık, bedenimizin enerji ihtiyacını karşılamak için gıdaya duyduğu doğal bir ihtiyaçtır. Aç olduğumuzda, beyin yiyecek bulma ve yeme eylemini ödüllendirir. Bu, yemeklerin daha lezzetli hissettirilmesine yardımcı olur ve bizi tekrar yemeye teşvik eder. Aç kaldığımızda, vücudumuz daha fazla yiyecek arar ve sonunda bulduğumuzda, bu yiyecekler daha tatmin edici ve lezzetli gelir.
Çocukken sokakta, bir plaj kenarında ya da bir piknikte çok açken elinize tutuşturulmuş o yiyeceğin tadını hatırlamanızı istiyorum. Hiç mi çocukken tadınızı unutamadığınız bir yiyecek yok. Açken yediğiniz o yemeyi düşünmenizi istiyorum.
Bu nedenle, çocuklarımıza yeni bir yemeği sevdirmeye çalışırken, belki de ilk adım onların doğal açlık hislerine izin vermektir. Bu, çocukların bedenlerinin ihtiyaçlarına daha iyi uyum sağlamasına ve yiyeceklerini daha çok beğenmelerine yardımcı olabilir. Fakat ebeveynler o kadar sık çocukları besliyor ki bu açlık sinyallerin ortaya çıkması imkansız. Bu durumda bir çocuk gerçekten bir yiyeceği tutkuyla sevemiyor. Sevdiği yiyecekler de genellikle sokakta ya da arkadaşları ile yediği abur cubur, fast food ya da evde hazırlanmış kuru yiyeceklerdir.
Acıkmak bir ceza değildir.
Çocuğuma yemeyi nasıl sevdirebilirim?
Onlara her zaman ve her yerde atıştırmalıklar sunmak yerine, acıkmalarını beklemek ve bu duygunun bir ceza olmadığını sürekli olarak kendinize hatırlatmanız gerekmektedir. Ayrıca, yeni bir yemeği tanıtmak istediğimizde, çocuklarımızın aç olduğundan emin olmalıyız. Aç kalmış bir çocuk, yeni bir yemeği denemek için daha istekli olabilir ve bu yemeği daha fazla beğenebilir.