Zayıflama kitapları günümüzde çok popüler olan kitap kategorilerinden biri hâline gelmiştir. Bunun önemli sebebi; insanların verecek fazla kilolarının olması ve bu kiloları katı diyet listeleriyle vermek istememeleridir. Zayıflama kitapları beslenmeden, davranış değişikliğine, kilo vermenin püf noktalarından, bağırsak sağlığına kadar bir çok konuda bilgi vermektedir.
Yasemin Soysal’ın yazdığı zayıflama kitapları ise kilo ve düşünce arasındaki ilişkiyi inceler. Peki düşünce kontrolü ve zayıflama arasındaki ilişki neden bu kadar merak edilmiştir? Çünkü günümüzde obezite, yeme bozukluğundan çok öte bir durum hâline geldi. Ölüm rakamları ve hastalığın yayılma hızına bakıldığında artık bir salgın kriterleri ile aynı özellikleri taşıyor.
Yenilen miktarlar, porsiyon büyüklükleri ve kişilerin bu durumu normal karşılaması aslında obezitenin bulaşıcı bir hastalık olduğunu bize netçe gösteriyor. Düşüncelerin bulaşması ve bozulması kişilere çok hızlı kilo aldırıyor. İnsanlar zihinlerinde kilo almayı ve fazla yemek yemeği normalleştiriyor. İşte bu da kilo vermek isteyen kişiler için en tehlikelisi.
Kitaplar Neden Bu Kadar Başarılı Oldu?
Temeldeki ihtiyaç neydi?
Yenilen miktarlar, porsiyon büyüklükleri, kişilerin bedenleri ve kişilerin bu durumu normal karşılaması aslında obezitenin bulaşıcı bir hastalık olduğunu bize netçe gösteriyor.
Unutmamak gerekiyor ki zihin, içinde kaldığı duruma ne kadar uzun zaman maruz kalırsa bu durumu normal ve doğal kabul ediyor. İşte bu noktada şişmanlığın, yenilen yemeklerin, duygusal krizlerin normalleşiyor olması büyük bir sorun.
Kilo almanın zihinsel sebepleri nelerdir?
İnsanların neden kilo aldıkları sorusu ile ilgilenmek yerine yasak yiyeceklerle ilgilenmeleri bizi çözümden çok uzaklaştırıyor.
Sorun çok yemek değil, sorun neden çok yeme ihtiyacı duyduğumuz. Kimse asıl bakması gereken yere bakmıyor. İşte bu noktada bir diyet kitabı olmayan “Tek Şişman Beyniniz” büyük bir boşluğu doldurdu. Çıktığı ilk ay çok satanlar listesine girerek aslında bize insanların zayıflamaya çalışırken büyük psikolojik çıkmazlar yaşadığını gösterdi. Ardından gelen diğer zayıflama kitapları da; “Tek Suçlu Beyniniz”, “Ruhunu Dinle Bedenini Doyur” yine aynı başarı grafiğini yakalayarak kişilerin kilo verme yolculuğunda psikolojik desteğe ne kadar ihtiyaçları olduğunu ve duygusal yemenin nasıl çözüleceğini bulmak istediklerini bize bir kere daha gösterdi.
Düşünce gücü tarzı zayıflama kitapları ve benzerlerine neden ihtiyaç var?
Bireyler davranış değişikliği ve düşünce kontrolü üzerine bir çok kitap bulabiliyor. Bununla birlikte zayıflamak ve kilo vermek için zihni nasıl kullanmaları gerektiğine dair kitap bulmakta zorlanıyorlar. Günümüzde yeni yeni kilo vermenin düşüncelerle ilgili olduğu gerçeği kabul görüyor.
Önceki dönemlerde insanlar zayıflamanın sadece diyet ve sporla ilgili olduğunu düşünüyordu. Şişman birinin diyet ve spor yaparsa muhakkak kilo vereceği düşünülüyordu. Tek odaklanılan nokta kilo vermekti. İşte burada en büyük sorun ortaya çıkıyor! Verilen kilolar korunamıyor çünkü insanlar zayıf kamanın yollarını değil, kilo vermenin yollarını arıyor. Kilo vermek en kolayıdır, başarı verilen o kilolarda kalabilmektir. İşte bundan dolayı bu farkındalıkta olan bireyler zayıflama ve zihin arasındaki bağlantıyı anlatan kitaplara ilgi göstermektedir. Bu yüzden Yasemin Soysal’ın zayıflama ve zihinle ilgili kitapları büyük bir ilgi görmüştür.
