Tartıya çıkmak bir takıntı mı?

Yazar: Yasemin Soysal

Tartıya çıkmak bir takıntı mı? Tartıya çıkma sıklığı ve tartı konusunda verilen tepkiler bunun bir takıntı olup olmadığını gösterir. Günümüzde insanların dış görünüşleri, kendilerine olan öz saygılarını ve toplum içindeki konumları belirler. Hatta bazı araştırmalar göstermiştir ki kişilerin fiziksel görünümleri iş başvurularındaki şansları üzerinde bile büyük bir etkiye sahiptir. Bu bağlamda, tartıya çıkmak ve beden imajıyla ilgili meseleler, birçok kişi için bir endişe kaynağı haline gelmiştir. Ancak, bu endişeler, bir takıntıya dönüşebilir mi?

Tartıya çıkma takıntısı, genellikle medyanın, reklamların ve sosyal normların bireylere dayattığı mükemmel vücut imajına ulaşma arzusu olarak tanımlanabilir. Birçok insan, bu standartlara ulaşmak için çeşitli diyetlere başvurabilir, aşırı egzersiz yapabilir veya hatta yeme bozukluklarına sürüklenerek sağlıklarını tehlikeye atabilir.

Ancak, bu takıntının altında yatan nedenlerin karmaşıklığı unutulmamalıdır. Bilimsel araştırmalar, beden imajı sorunlarının genellikle çocukluk dönemindeki deneyimlerle ilişkili olduğunu göstermektedir. Aile ve çevresel etmenler, bireyin kendine duyduğu güveni ve beden algısını şekillendirebilir. Aslına bakarsanız kişilerin tartı takıntısının altında bedensel imajlarının toplum tarafından kabul görülme ihtiyacı yatmaktadır. Hatta bazı durumlarda şunu bile söyleyebiliriz; kişinin kendisinin hem toplum hem de kendisi tarafından kabul görmeye ihtiyacı vardır. Aslına bakarsanız biz dünyaya geldiğimizde böyle bir sorunla doğmayız. Hepimiz her halimizle bedenimizi ve kendimizi kabul ederiz. Fakat çocuklukla birlikte başlayan, akran zorlabalığı, ebeveynlerin yanlış yönlendirmesi, ailede ki sevgiyi bir koşula bağlı deneyimlemiş olma kişinin kendine ve bedenine olan saygısını zedeler. Kişiler toplum tarafından daha yüksek boyutta kabul görmek ister. İşte bu noktada herkes tarafından sevilen ve kabul gören beden ölçülerine ulaşmak için yoğun bir çaba başlar. İstenilen kiloya ulaşma noktasında da tartı takıntısı ortaya çıkar. Asalına bakarsanız tartı sadece bir semboldür. Kişinin düşüncelerinin ve duygu durumunun takıntılı bir şekilde vereceği kiloya odaklanmasının bir sembolüdür.

Tartıya çıkmak bir takıntı mı? sorusuna cevap verdiğimiz zayıflama yazısı

Tartıya çıkmak bir takıntı mı? Çalışmalar, tartıya çıkma takıntısının sadece fiziksel bir mesele olmadığını, aynı zamanda duygusal ve psikolojik bir boyut içerdiğini belirtirler. Toplumsal baskılar, güzellik standartları ve medyanın etkisi, bireylerin kendilerini sürekli olarak değerlendirmelerine ve eleştirmelerine yol açabilir. Aşırı kilo alma veya kilo verme konusundaki takıntının, genellikle psikolojik sağlığı olumsuz etkilediği zaten bilinmektedir. Özellikle medyanın ve toplumun yarattığı güzellik ideallerine uymaya çalışan bireylerde, vücut ağırlığı ve görünümüyle ilgili kaygılar artabilir. Bu durum, yeme bozuklukları, depresyon ve düşük özsaygı gibi psikolojik sorunlara yol açabilir.

Tartıya odaklanmanın bir diğer yönü de, kilo kontrolü amacıyla sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri yapmanın yerine, sadece kilo kaybına odaklanmanın getirdiği riskleri içermektedir. Ne demek istiyorum biraz daha açayım size. Kilo kaybı süreci kişiye, içinde bulunulan duruma göre değişir. Kişilerin kilo verme hızları bile birbirinden farklıdır. Hatta şişmanken ayrı zayıfken çok daha farklı kilo verme hızına sahibiz. Kilo vermeye odaklanmak yerine tartıda göreceğimiz rakama odaklandığımızda yanlış diyetler, hızlı kilo verme yöntemleri denemeye başlarız. Bu da fizyolojik ve psikolojik olarak bizi yıpratır. Bir sonra ki aşamada yıpranmış kişi ya aniden diyeti bırakır ya da yaptığı fiziksel aktiviteleri ya da sert kilo verme yöntemlerini. Çünkü o an sağlıklı bir kilo vermeye değil tartıda göreceği rakamlara odaklanmıştır. Bu çok yanıltıcıdır. Çünkü kilo verme süreci başlamış ama tartıda istediğiniz kilo hareket etmemiş olabilir. Bedeninizi susuz bıraktığınız için gördüğünüz düşük rakamlar sizi o an mutlu ederken aslında hedefinize yaklaşmadığınızı bilmemek yanlış şekilde zayıflamaya çalıştığınızı bana gösterir.

Bu noktada, bireylerin kendi sağlıklarına odaklanması ve kendilerini sadece tartıdaki bir sayıyla tanımlamaktan ziyade, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve pozitif benlik algısı geliştirmeleri önemlidir. Vücut ağırlığı sadece bir ölçüttür ve bireyler, kendilerini daha geniş bir perspektiften değerlendirmelidirler. Sonuç olarak, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenmeli ve bireylerin özsaygısı, fiziksel ve zihinsel sağlığına odaklanmalıdır. Kesinlikle düşüncelerinde ki derin yapıyı fark etmeleri gerekir. ‘Neden vereceğim kilolar yerine, saplantılı bir şekilde gün içerisinde bir kaç kere tartıya çıkıp göreceğim rakama odaklanıyor?’ sorusuna cevap bulmalıdır. Bilinçaltında ne olup bittiği fark etmelidir. Bunlar çözüme kavuşmadan gerçek anlamda kilo verme süreci gerçekleşmez.


Tartıya çıkmak bir takıntı mı? Bir kaç bilimsel araştırma takıntının boyutlarını bize gösteriyor.

Benzer Yazılar